Son yıllarda Türkiye'de ormanların ormancılık dışı kullanımlarına dair endişeler giderek artıyor. Erdoğan Atmış, Damla Yıldız ve Cihan Erdönmez'in çalışması, bu alanda dikkate değer bulgular sunuyor. 1993-2022 yılları arasında ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) Yönetmeliği'nin Ek-1 listesinde yer alan projelerden yalnızca 67'si olumsuz bulunurken, toplamda 6 bin 926 ÇED raporu olumlu sonuçlanmış. Bu raporlardan 1353 nihai ÇED dosyası detaylı olarak incelenmiş.
Ormancılık Dışı Kullanımlar ve Enerji Projeleri
Çalışmada, ormancılık dışı kullanım için tahsis edilen orman alanlarının tüm orman alanları içindeki payının %3.5’e ulaştığı belirtiliyor. Enerji ve madencilik sektörleri, bu alandaki en büyük paydaşlar olarak öne çıkıyor. 2014-2022 yılları arasında ÇED olumlu kararı verilen enerji projelerinin %72.7'sinin ve madencilik projelerinin %64.6'sının orman alanı tahsisi olduğu tespit edilmiş. Enerji projelerinin toplam alanının %33.54'ü, madencilik projelerinin ise %31.3'ü orman alanlarında yer alıyor.
Madencilik Faaliyetlerinin Ormanlara Etkisi
2004-2022 yılları arasında madencilik faaliyetleri için tahsis edilen orman alanı miktarı 156 bin 678 hektara ulaşmıştır. Bu, her yıl orman yangınlarında kaybedilen orman alanının dört katından fazla bir alanın madencilik, enerji ve turizm gibi ormancılık dışı kullanımlar için tahsis edildiğini gösteriyor.
Yangınların Orman Tahribatındaki Rolü
Elektrik nakil hatları gibi altyapı projeleri, orman yangınlarının başlıca nedenlerinden biri olarak dikkat çekiyor. Çalışmada, 2023 yılı içinde yaşanan elektrik kaynaklı yangınların, binlerce hektar orman alanını yok ettiği vurgulanıyor. Özellikle Diyarbakır, Mardin, Adıyaman, Bartın ve diğer birçok ilde bu tür yangınlar ciddi zararlara yol açmış durumda.
Orman Köylülerinin Rolü ve İstihdam Sorunu
Orman yangınlarının önlenmesinde orman köylüleri ve orman işçileri hayati bir role sahip. Ancak, mevcut işçi sayısının yetersiz olması ve orman köylülerinin göç etmeye zorlanması, yangınlara müdahaleyi zorlaştırıyor. Tarım-Orman İş Sendikası, yangınla mücadelede işçi eksikliğinin altını çizerek, mevcut yangın işçisi sayısının acilen artırılması gerektiğini belirtiyor.
Türkiye’de ormancılık dışı kullanımların artışı, orman ekosistemlerinin hızla kaybolmasına yol açıyor. Bu durum, ülkenin ekolojik dengesini tehlikeye atarken, orman yangınları gibi doğal felaketlerin önlenmesi için daha etkili ve hızlı çözümler geliştirilmesini zorunlu kılıyor. Orman köylülerinin ve yangın işçilerinin rolü, bu süreçte daha da önem kazanıyor.
Bu bağlamda, Türkiye’nin sürdürülebilir ormancılık politikaları geliştirmesi ve mevcut ormanları korumaya yönelik daha sıkı tedbirler alması gerektiği açıktır. Ormanların korunması sadece bir çevre meselesi değil, aynı zamanda gelecek nesillerin yaşam alanlarını güvence altına alma meselesidir.
Comments