2024, Kaydedilen En Sıcak Yıl Olacak

2024 yılı, iklim değişikliğiyle ilgili kayıtlara geçen önemli bir dönüm noktasını işaret ediyor. Copernicus İklim Değişikliği Servisi'nin (C3S) yeni verilerine göre, bu yıl gezegenin kaydedilen en sıcak yılı olacak. 2015 Paris Anlaşması'nda belirlenen 1,5°C sıcaklık eşiğinin aşılmasıyla, 2024, bu kritik sıcaklık artışının üzerinde bir yıl olarak tarihe geçiyor.

1. Küresel Sıcaklıkta Tarihi Bir Artış

Verilere göre, 2024 yılı boyunca gezegenin ortalama yüzey sıcaklıkları, sanayi öncesi döneme kıyasla 1,60°C daha yüksek olacak. Bu, 2023 yılında kırılan 1,48°C'lik sıcaklık rekorunu geride bırakacak bir artış. Avrupa Birliği'nin iklim izleme sistemi tarafından yapılan araştırmalara göre, Kasım ayı, 2023 Kasım'ından sonra en sıcak ikinci ay oldu. Kasım ayında ortalama sıcaklık, 1991-2020 dönemi Kasım ayı ortalamasının 0,73°C üzerinde kaydedildi.

C3S Müdür Yardımcısı Samantha Burgess, "2024'ün kayıtlardaki en sıcak yıl ve 1,5°C'nin üzerinde olan ilk yıl olduğuna dair veriler neredeyse kesin" açıklamasında bulundu. Burgess, bu durumun Paris Anlaşması'nın ihlali anlamına gelmediğini, ancak küresel sıcaklıkların daha fazla yükselmesini engellemek için iddialı iklim eylemlerinin her zamankinden daha acil hale geldiğini vurguladı.

2. Deniz Suları ve Buzullar Üzerindeki Etkiler

2024 yılı boyunca kaydedilen sıcaklık artışları, sadece hava sıcaklıklarında değil, deniz yüzeyleri ve kutup bölgelerindeki buzul kütlelerinde de ciddi etkiler yaratıyor. Kasım ayında, Antarktika'daki deniz buzu, ortalamanın %10 altına düştü ve 2016 ile 2023 seviyelerinin biraz gerisinde kaldı. Bu, bölgedeki buzul kaybının arttığının bir göstergesi. Aynı dönemde, Arktika'daki deniz buzu, ortalamanın %9 altında kaldı ve kayıtlardaki en düşük üçüncü seviyeye ulaştı.

Küresel ısınmanın bu buzullar üzerindeki etkisi, deniz seviyelerinin yükselmesi riskini artırarak, kıyı bölgelerinde yaşayan milyonlarca insanı tehdit ediyor. Bilim insanları, bu buzul kayıplarının gelecekteki deniz seviyesi yükselmesini hızlandırabileceğini belirtiyor.

3. Aşırı Hava Olaylarının Artışı

2024, aşırı hava olayları açısından da tarihi bir yıl oldu. Sıcak hava dalgaları, kuraklıklar, seller ve fırtınalar daha önce hiç görülmemiş bir sıklıkla meydana geldi. Sıcak hava dalgaları, özellikle Avustralya, Kuzey Amerika ve Avrupa'nın bazı bölgelerinde ölümcül etkiler yarattı.

Brezilya’nın Pantanal bölgesinde çıkan orman yangınları, Kanada’daki orman yangınları ve Amazon'un bazı bölgelerinde kaydedilen yangınlar, iklim değişikliğinin orman ekosistemleri üzerindeki etkilerini gözler önüne serdi. Bu yangınlar, yalnızca bölgesel değil, küresel ölçekte karbon salınımına neden oldu ve atmosfere daha fazla sera gazı salınımı gerçekleştirdi.

4. Küresel İklim Krizinin Çözümü İçin Acil Eylem

Küresel ısınmanın devam etmesi, 1,5°C sınırının daha fazla aşılması ve iklim krizinin etkilerinin derinleşmesi, dünyanın daha radikal önlemler almasını gerektiriyor. Uzmanlar, fosil yakıt emisyonlarının bu on yılın sonuna kadar %45 oranında azaltılması gerektiğini vurguluyor. Aksi takdirde, dünya daha şiddetli sıcak hava dalgaları, daha büyük fırtınalar ve deniz seviyesi yükselmesi gibi felaketlerle karşı karşıya kalabilir.

İklim değişikliğinin etkileri dünya genelinde hızla hissediliyor ve bu, insanlık için önemli bir alarm zili. İklim eyleminin güçlü bir şekilde devam etmesi ve küresel toplumların birlikte hareket etmesi gerekiyor.

5. Sonuç: Değişen Bir Dünya ve Acil İklim Eylemi

2024, küresel ısınmanın ve iklim değişikliğinin büyüyen tehditlerini gözler önüne serdi. 1,5°C sınırının aşılması, dünya genelindeki tüm iklim politikalarını yeniden gözden geçirmeyi ve daha hızlı, etkili eylemler alınmasını gerektiriyor. Bu yıl, iklim değişikliğiyle mücadelede bir dönüm noktası olabilir, ancak bunun için daha iddialı eylemler ve uluslararası işbirliği şart.