31 Ağustos 2024 tarihli Cumhurbaşkanlığı kararı ile İzmir’in Bayraklı ilçesinde 375 hektarlık alanın orman dışına çıkarılması, özellikle çevre mühendisleri ve çevre koruma örgütleri tarafından ciddi eleştirilerle karşılandı. Bu karar, İzmir’in önemli yeşil alanlarından biri olan Laka Deresi Havzası'nın geleceğini tehdit ediyor. Bu havza, geçmişte taşkın ve erozyon kontrolü amacıyla ağaçlandırılmış ve orman rejimine alınmıştı. Ancak zamanla hastane inşaatı ve deprem konutları için bölümler ayrılarak orman dışı kullanıma açılmıştı.
Sel ve Erozyon Tehdidi
Laka Deresi Havzası, 1995 yılında yaşanan Yamanlar sel felaketinin ardından erozyon ve taşkınları önlemek amacıyla ormanlaştırılmış bir bölge. Ancak bu alanda orman dışına çıkarma kararları ve yapılaşmalar, İzmir’in gelecekte sel ve erozyon gibi felaketlere daha açık hale gelmesine neden olabilir. İzmir’in düz arazilerinin sel sularına karşı savunmasız kalacağı uyarısı, mühendisler tarafından defalarca dile getirilmiş durumda. Betonlaşmanın bu hassas bölgelerde yapılması, yüzeysel akışın artmasına ve dolayısıyla alçak bölgelerde su taşkınlarına neden olabilir.
Ormansızlaşma ve Hukuki Süreçler
Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, orman dışına çıkarma kararlarının dayanağı olarak gösterilen 6831 sayılı Orman Kanunu’nun Ek16’ncı maddesine dikkat çekti. Bu madde, tarım dışı alanların da orman vasfını kaybetmiş olarak kabul edilmesine ve yerleşime açılmasına olanak tanıyor. Ancak bu düzenlemenin anayasa ile çeliştiği ve ormansızlaşmaya zemin hazırladığı vurgulanıyor. 2022’de yayınlanan Türkiye Ormancılar Derneği raporunda da, Türkiye’de hızla artan ormansızlaşma süreci, özellikle tarım dışı alan kullanımları için yapılan orman dışına çıkarma işlemleri ile ilişkilendirilmişti.
Doğal Alanların Korunması Gerekiyor
Çevre Mühendisleri, Laka Deresi Havzası'nın tehlikeye atılmaması gerektiğini savunuyor. Her ne kadar bu alandaki ağaçlar kesilmiş olsa da, bölgenin tekrar ormanlaştırılabilir olduğu belirtiliyor. Orman vasfını kaybetmiş araziler dahi yeniden yeşillendirilebilir ve doğanın ekosistem dengesine katkı sağlayabilir. Yapılaşma yerine, bu tür alanların rehabilite edilmesi ve tekrar doğaya kazandırılması gerektiği vurgulanıyor.
Çevresel Sorumluluk ve Kamuoyu Baskısı
Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, orman alanlarını korumanın tüm toplumun sorumluluğu olduğunu hatırlatarak, gelecek nesillere bırakılacak doğal mirasın önemine dikkat çekiyor. Bilimsel araştırmaların, ormanların ekosistem hizmetleri ve biyolojik çeşitlilik üzerindeki olumlu etkilerini açıkça ortaya koyduğu belirtiliyor. Bu tür kararların gözden geçirilmesi ve kamu vicdanında kabul görmeyen yapılaşmaların durdurulması gerektiği ifade ediliyor.
İzmir’in Bayraklı ilçesinde orman dışına çıkarılan alanlar, çevresel sürdürülebilirliği tehlikeye atan kararlarla karşı karşıya. Sel ve erozyon riskinin artması, bölgenin doğal dengesinin bozulması ve ormansızlaşmanın hızlanması, İzmir halkının geleceğini tehdit eden unsurlar arasında. Doğayı koruma sorumluluğu sadece yerel yönetimlerin değil, tüm toplumun görevi olmalıdır.
Σχόλια