Depremi Beklerken: Santorini Paniği ve Türkiye İçin Riskler

Ege Denizi, son günlerde artan sismik hareketlilik ve özellikle Yunanistan'ın Santorini Adası çevresinde yaşanan deprem fırtınasıyla gündemde. 28 Ocak - 3 Şubat tarihleri arasında 500'den fazla depremin kaydedildiği bölgede, 4 Şubat sabahı 4.9 büyüklüğünde bir deprem daha meydana geldi. Bu durum, hem Yunanistan'da hem de Türkiye'de endişe yaratırken, uzmanlar olası risklere karşı uyarıyor.

Bu makalede, Ege Denizi'ndeki son durumu, Santorini'deki deprem fırtınasının detaylarını, uzmanların görüşlerini ve Türkiye için olası etkileri ile alınması gereken önlemleri ele alacağız.

Ege Denizi'nde Deprem Fırtınası: Santorini Sallanıyor

Son günlerde Ege Denizi'nde, özellikle Santorini Adası ve çevresinde yoğun bir sismik aktivite yaşanıyor. AFAD, bu durumu "deprem fırtınası" olarak tanımlıyor. 28 Ocak - 3 Şubat tarihleri arasında bölgede 500'den fazla deprem kaydedildi. Bu depremlerin derinlikleri 5 ila 25 kilometre arasında değişiyor. 4 Şubat sabahı ise 4.9 büyüklüğünde bir deprem daha meydana geldi. AFAD, Türkiye'ye en yakın depremin 140 kilometre mesafede gerçekleştiğini belirtti.

Santorini'de Panik: Adadan Tahliyeler Başladı

Depremlerin ardından Santorini ve çevresindeki Ios, Amorgos ve Anafi adalarından yaklaşık 6 bin kişi ayrıldı. İnsanlar, bavullarıyla Atina'ya sefer yapacak feribotlara binmek için limanlara akın etti. Aegean Havayolları, adadan ayrılmak isteyenler için ek seferler koydu. Ios, Amorgos ve Anafi adalarındaki okullar ise bu hafta tatil edildi.

Yunanistan'da Önlemler ve Uyarılar

Yunanistan İklim Krizi ve Sivil Koruma Bakanı Vassilis Kikilias, 2 Şubat'ta sosyal medyadan yaptığı açıklamada, peş peşe depremlerin ardından bölgede güvenlik önlemleri alındığını belirtti. Bakan, mevcut veriler ışığında depremlerin su altı fay hatlarından kaynaklandığını ve volkanik faaliyetlere bağlı olmadığını vurguladı. Ancak, Kikilias, kapalı alanlarda kalabalık toplanmalar yapılmaması, terk edilmiş binalara yaklaşılmaması, binalardan "yapısal olmayan tehlikeli unsurların kaldırılması", yüzme havuzlarının boşaltılması ve seyahat edenlerin toprak kayması riski olan yollardan uzak durması uyarısında bulundu.

Kiryakos Miçotakis

Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis de itidal çağrısı yaptı. Yunanistan'ın Güney Ege Bölgesel İtfaiye Birimi teyakkuza geçirildi ve Santorini'ye olası müdahaleler için kurtarma ekipleri gönderildi.

Uzman Görüşleri: "Böyle Bir Şey İlk Kez Oluyor"

Yunanistan'da Ulusal Gözlemevi'nde araştırma direktörü olan Athanassios Ganas, kamu yayıncısı ERT kanalına yaptığı açıklamada, "Böyle bir şey ilk kez oluyor, daha önce böyle bir şey görmemiştik" dedi. Selanik'teki Aristotales Üniversitesi'nden jeofizik profesörü Kostas Papazaços ise "Her ihtimal masada" diyerek, önlem alınmasının önemine dikkat çekti.

Türkiye'deki Uzmanlardan Uyarılar

Türkiye'deki deprem uzmanları da Ege'deki sismik hareketliliğe karşı uyarıda bulundu. Bilim Akademisi üyesi yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, "Ege kıyılarımızda söz konusu yere yakın vatandaşlarımızın dikkatli olmasını öneriyorum" dedi.

İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi'nden Prof. Dr. Hasan Sözbilir ise sarsıntıların "yeni bir volkanik aktivite başlangıcını gösterdiği kabul edilebilir" diye konuştu. Sözbilir, bölgedeki fay sistemlerinin "yakın gelecekte yıkıcı deprem üretme ihtimali yüksek görünmektedir" uyarısında bulundu ve Kuşadası-Bodrum-Datça kıyılarının tsunami tehlikesi açısından modellenmesi ve buna göre önlem alınması gerektiğini belirtti.

Santorini Süper Yanardağ mı?

Dünya'da bilinen 20 süper yanardağ bulunuyor. Ancak, Santorini'nin Volkanik Patlama Endeksi'nde maksimum 7'ye çıkması bekleniyor, bu da onu bir süper yanardağ kategorisine sokmuyor. Hilal şeklindeki Santorini Adası, M.Ö. 1600'de gerçekleşen tarihin en büyük volkan patlamalarından biri sonucu şu anki halini aldı. Bu patlamanın, Minos uygarlığının çöküşüne neden olduğu düşünülüyor.

Türkiye İçin Riskler ve Alınması Gereken Önlemler

Santorini'deki depremlerin ve olası bir volkanik aktivitenin Türkiye için en büyük riskleri, deprem tetiklenmesi ve tsunami olasılığıdır. Prof. Dr. Hasan Sözbilir'in de belirttiği gibi, bölgedeki fay hatları birbirini etkileyebilir ve büyük bir deprem, Türkiye kıyılarında da yıkıcı sonuçlara yol açabilir. Ayrıca, Santorini'deki bir volkanik patlama sonucu oluşabilecek tsunami, özellikle Kuşadası, Bodrum ve Datça gibi kıyı bölgelerimiz için ciddi bir tehdit oluşturur.

Bu risklere karşı alınması gereken önlemler şunlardır:

• Erken Uyarı Sistemlerinin Güçlendirilmesi: Türkiye ve Yunanistan'ın işbirliği yaparak, deprem ve tsunami erken uyarı sistemlerini geliştirmesi ve güçlendirmesi hayati önem taşıyor.

• Afet Hazırlık Planlarının Yapılması: Kıyı bölgelerindeki yerleşimler için acil durum tahliye planları, sığınaklar ve afet sonrası müdahale planları hazırlanmalı ve düzenli tatbikatlarla güncel tutulmalıdır.

• Halkın Bilinçlendirilmesi: Deprem ve tsunami riskleri, alınması gereken önlemler ve doğru davranış biçimleri konusunda halkın eğitilmesi ve farkındalığın artırılması gerekmektedir.

• Yapısal Güçlendirme: Kıyı bölgelerindeki binaların depreme ve tsunamiden korunmaya karşı daha dayanıklı hale getirilmesi için gerekli çalışmalar yapılmalıdır.

• Bilimsel İşbirliği: Türkiye ve Yunanistan, Ege Denizi'ndeki sismik ve volkanik aktiviteyi izleme ve araştırma konusunda işbirliği yapmalı, bilgi ve veri paylaşımında bulunmalıdır.

Ege Denizi'ndeki sismik hareketlilik ve Santorini Adası çevresindeki deprem fırtınası, hem Yunanistan hem de Türkiye için ciddi bir risk oluşturmaktadır. Bilim insanlarının uyarıları ve alınan önlemler, olası bir felaketin etkilerini en aza indirmek için büyük önem taşımaktadır.

Türkiye'nin, deprem ve tsunami risklerine karşı her zaman hazırlıklı olması, kıyı bölgelerindeki yerleşimlerin güvenliğini sağlamak ve can kayıplarını önlemek için hayati önem taşımaktadır.