top of page
Yazarın fotoğrafıEE Admin

Devam Eden Dava Sürecine Rağmen Ağaç Kıyımı Başladı


Devam Eden Dava Sürecine Rağmen Ağaç Kıyımı Başladı

Türkiye’nin en önemli doğal zenginliklerinden Kaz Dağları, bir kez daha maden projelerinin tehdidi altında. AKP’ye yakınlığı ile bilinen Cengiz Holding’in yan kuruluşu Truva Madencilik, bölgedeki Halilağa Bakır ve Altın Madeni Projesi kapsamında ağaç kesim işlemlerine başladı. Proje, yerel halkın tüm itirazlarına ve devam eden dava sürecine rağmen ilerliyor. Şirketin yaklaşık 1 milyon ağacı kapsayacak ağaç kıyımına başlaması, bölge halkı ve çevre örgütlerinin tepkisini çekti.


600 Dönümlük Alandan 6 Bin Dönüme Genişleme


Başlangıçta 600 dönümlük bir alan üzerinde yapılması planlanan Halilağa Bakır ve Altın Madeni Projesi, genişletilerek 6 bin dönümlük bir sahaya yayıldı. Proje alanı, Halilağa, Hacıbekirler ve Muratlar köylerini doğrudan etkileyecek. Yanıklar köyü başta olmak üzere toplamda on köy, bu projeden olumsuz etkilenme riski taşıyor. Ayrıca, altın ve bakır ayrıştırma süreçlerinde siyanür gibi zehirli kimyasalların kullanılacak olması, çevresel tahribatın yanı sıra halk sağlığı için de ciddi tehditler barındırıyor.


Bölge Halkı ve Jandarma Müdahalesi


Kesim işlemlerini durdurmak isteyen köy halkı ve çevre savunucuları, kesim ekiplerine itiraz ettiklerinde jandarma tarafından müdahale ile karşılaştı. Projenin hukuki süreci devam etmesine rağmen şirketin çalışmalara hız vermesi, halk arasında huzursuzluk yaratmış durumda. Köylüler, bölgede sürdürülen maden arama faaliyetlerinin doğaya ve ekosisteme geri döndürülemez zararlar vereceğinden endişe duyuyorlar.


Ekosistem Üzerindeki Tahribat ve Siyanür Tehlikesi


Kaz Dağları, endemik bitki türlerine, yaban hayatına ve zengin ormanlık alanlara ev sahipliği yapıyor. Ancak, maden projeleri nedeniyle milyonlarca ağacın kesilmesi, bu ekosistemi hızla yok olma riskiyle karşı karşıya bırakıyor. Halilağa Bakır ve Altın Madeni projesinde kullanılan siyanürlü altın arama tekniklerinin, bölgedeki su kaynaklarını ve toprağı zehirleyeceği belirtiliyor. Bu durum, sadece yerel ekosistemi değil, projeye yakın köylerde yaşayanların sağlık ve geçim kaynaklarını da tehdit ediyor.


Çevre Örgütlerinden Çağrı: “Kaz Dağları’nın Sesi Olun”


Çevre örgütleri ve aktivistler, bu tahribata karşı duyarlı tüm vatandaşları harekete geçmeye çağırıyor. "Kaz Dağları’nın Sesi Olun" sloganıyla yürütülen kampanya, bölgedeki doğal güzellikleri koruma çabasının yanı sıra yerel halkın mücadelesine destek vermeyi amaçlıyor. Yetkililerin, devam eden davanın sonucunu beklemeden böyle bir kıyıma izin vermesi, hukuk düzenine ve doğa haklarına duyulan saygının sorgulanmasına yol açıyor.


Kaz Dağları’ndaki bu çevre felaketi, doğal mirasımıza, yerel ekosistemlere ve halk sağlığına yönelik ciddi tehditler içeriyor. Bu noktada toplumsal bilincin artması, hukuki süreçlerin etkin bir şekilde izlenmesi ve çevre dostu politikaların teşvik edilmesi gerekiyor. Şirketlerin kazanç hırsının önüne geçmek ve doğa dostu bir toplum oluşturmak adına her bireyin bu mücadeleye katkı sunması, geleceğimizi koruma yolunda atılacak en önemli adımlardan biri olacaktır.

İlgili Yazılar

Hepsini Gör

コメント

5つ星のうち0と評価されています。
まだ評価がありません

評価を追加
bottom of page