top of page
Yazarın fotoğrafıEE Admin

Direnenler Raporu (47.Hafta)

Güncelleme tarihi: 2 Ara


1-)Ömerler Köyü Maden Projesine Karşı


Aydın'ın Karpuzlu ilçesine bağlı Ömerler Mahallesi'nde, köy evlerine yalnızca 300 metre mesafede işletilmek istenen feldspat madenine karşı köy halkı ve çevre örgütleri mücadele başlattı. Maden projesine ilişkin Aydın Valiliği'nin verdiği "ÇED Gerekli Değildir" kararı, çevre ve yaşam alanları üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle tepki çekti. Köylüler, mera ve otlak olarak kullandıkları bu alanın patlatmalı madenciliğe açılmasına karşı hem hukuki hem de fiili mücadele kararı aldı.



Direnenler Raporu (18-24 Kasım 2024)

Köylülerin Tepkisi ve Kararlılığı


Köy halkı, madencilik faaliyetinin bölgede hayvancılığı ve arıcılığı bitireceğini vurguluyor. Köylüler, "Geçim kaynağımız hayvancılık ve arıcılık. Patlatmalarla hem doğamız yok olur hem de evlerimiz yaşanmaz hale gelir," diyerek projenin kendilerini göç etmeye zorlayacağını belirtti.

Bu mücadelede çevre örgütlerinin desteğini alan köylüler, Latmos Platformu ve hukukçuların rehberliğinde dava açarak maden ruhsatının iptal edilmesini talep etti.


Hukuki Süreç Başladı


Ömerler köylülerinden 5 kişi ve Latmos Platformu üyeleri, "ÇED Gerekli Değildir" kararına karşı Çine Adliyesi'nde dava açtı. Dava dilekçesinde, maden projesinin çevre düzeni planında "mera alanı" olarak geçen bir bölgede gerçekleşmesinin hukuka aykırı olduğu ifade edildi.


Tepkiler ve Rant İddiaları


Maden işletmesi, AKP'ye yakınlığıyla bilinen Batmanlı Dinç ailesine ait. Aile, Batman'da çeşitli yatırımlarıyla tanınırken, projeye verilen desteğin siyasi bağlantılarla ilişkilendirilmesi dikkat çekiyor.


Köy Halkı ve Çevrecilerin Talepleri


  • "ÇED Gerekli Değildir" kararının iptal edilmesi,

  • Bölgedeki tarım ve hayvancılık faaliyetlerini koruyacak kararların alınması,

  • Yerel halkın katılımıyla doğaya zarar vermeyen kalkınma modellerinin geliştirilmesi.


Ömerler halkı ve çevre koruma platformları, mücadelelerinin doğa ve yaşam alanlarını koruyana dek süreceğini duyurdu.


2-)Kayısı Bahçeleri İçin Direniş Başladı: “Toprağımıza Sahip Çıkacağız”


Malatya ve Sivas sınırlarında yer alan Sofular, Bicir, Alvar, Çörme mahalleleri ve Sivas’ın Gürün ilçesine bağlı Sarıca Köyü, maden sahası ilan edilmesinin ardından bir direniş merkezi haline geldi. Kayısı üretimiyle geçimini sağlayan köy halkı, maden projelerinin tarımsal üretimi bitireceğini ve göç etmelerine neden olacağını belirterek 24 saat nöbet tutmaya başladı.


Direnenler Raporu (18-24 Kasım 2024)

“Doğamıza ve Yaşamımıza Sahip Çıkıyoruz”


Sofular Mahallesi’nde düzenlenen toplantıda bir araya gelen köy sakinleri, Malatya Çevre Platformu (MALÇEP) yöneticileriyle birlikte bir mücadele komitesi kurdu. Bölge halkından Abbas Çalışkan, direnişin önemine dikkat çekerek, “Birlik olursak kazanırız. Vahşi madenciliğin yaşamlarımızı yok etmesine izin vermeyeceğiz” dedi.

Eski belediye başkanı Ethem Körükmez ise, madencilik faaliyetlerinin emperyalist bir sömürü politikası olduğuna vurgu yaparak, "Bu madeni çalıştırmayacağız. Bu mücadelede ölüm bile varsa göze alırız," diyerek kararlılık mesajı verdi.


Kayısı Bahçeleri ve Köyler Tehlike Altında


Maden projelerinin, bölgedeki kayısı üretimini ve çevresel dengeyi yok edeceği belirtiliyor. Üreticilerden Müslüm Yılmaz, “Şantiyecilik bir yeri mahveder ve biz yok oluruz,” diyerek kaygılarını dile getirdi.


Toplumsal Direnişin Gücü


86 yaşındaki Abdullah Körükmez’in, "Köyünüze sahip çıkın. Madenin çalıştığı yerde ne köy kalır ne insan," sözleri, genç nesle mücadele çağrısı yaptı. MALÇEP yöneticilerinden Kemal Gedik ise toplumsal direnişin önemini vurguladı: “Halkın direncinin karşısında hiçbir güç duramaz.”


3-)Assos’un Yakınındaki Taş Ocağı Projesine Büyük Tepki


Çanakkale’nin Ayvacık ilçesi, dünyaca ünlü Assos’a sadece 15.7 km mesafede olan Çamkalabak Köyü’nde kurulması planlanan taş ocağı projesiyle tehdit altında. Çamkalabak köyüne yalnızca 320 metre uzaklıktaki orman arazisine taş ocağı ruhsatı verildi. Proje kapsamında 19 hektarlık alanda taş ocağı çalışmaları yapılması öngörülüyor ve bu alanın yanı sıra 2032’ye kadar 83 hektarlık bir ruhsat alanı açılması planlanıyor.


3-)Assos’un Yakınında Taş Ocağı Projesine Büyük Tepki

ÇED Kararı ve Bölgenin Önemi


Proje için "Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir" kararı verilmesi, yerel halk ve çevre örgütlerinin tepkisini çekti. Bölge, Kuzey Ege’nin su kaynaklarından biri olan Tuzla Çayı’na yalnızca 80 metre uzaklıkta ve zengin çam ormanlarına ev sahipliği yapıyor. Bu ormanlar, Kuzey Ege’nin ekolojik dengesinde hayati bir rol oynuyor.


Platformdan Risk Uyarıları

Assos Çamkalabak Köyü Ormanı’nı ve Tuzla Çayı’nı Koruma Platformu, taş ocağı faaliyetlerinin doğurabileceği olumsuz etkileri sıralayarak projenin iptal edilmesi çağrısında bulundu. Raporda, özellikle su kaynaklarının kirlenmesi, orman ekosisteminin yok olması ve köyün yaşam kalitesinin ciddi şekilde düşmesi gibi riskler vurgulandı.


4-)Madene Karşı Mücadele Eden Avukat Atal: "Yılmayacağız!"


İliç Maden Faciası sonrası şirketlerin ve sorumluların yargılanması gerektiğini vurgulayan Avukat İsmail Hakkı Atal’a, "Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak" suçlamasıyla açılan dava sürüyor. İliç Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, kovuşturmanın genişletilmesine karar verildi. Bir sonraki duruşma 26 Şubat’ta yapılacak.


4-)Madene Karşı Mücadele Eden Avukat Atal: "Yılmayacağız!"

İliç Maden Faciası ve Bilirkişi Raporu


Faciada 9 işçinin hayatını kaybetmesinin ardından hazırlanan bilirkişi ön raporunda, asli kusurlu olarak madendeki teknik sorumlular gösterilirken, asıl işveren şirket yöneticileri tali kusurlu bulundu. Ancak raporda siyasi sorumlulara hiç yer verilmedi. Atal, bu eksikliğe dikkat çekerek mücadeleyi sürdüreceğini belirtti.


Duruşma sonrası açıklama yapan Atal, şunları söyledi:"Emperyalizmin siyanürlü iğnelerine, sömürgeci altın madeni şirketlerine ve onların yerli işbirlikçilerine karşı mücadelemize yılmadan devam edeceğiz."


5-) Karlıköy ve Yeşilköy Halkı: “Madene Hayır!”


Edirne'nin Keşan ilçesine bağlı Karlıköy ve Yeşilköy sınırlarında yapılması planlanan andezit taş ocağına karşı köylüler hukuk mücadelesi başlattı. Edirne Valiliği’nin verdiği “ÇED gerekli değildir” kararına itiraz eden köylüler, projenin durdurulması ve iptali için Edirne İdare Mahkemesi’nde dava açtı.


Direnenler Raporu (18-24 Kasım 2024)

“Toprağımızı ve Geleceğimizi Koruyacağız”

Avukat Sevda Şimşek, taş ocağının köylerin nüfus yoğunluğunun olduğu bölgeye sadece 1,2 kilometre mesafede olduğunu ve tarım alanlarına zarar vereceğini belirtti. Köylüler, 900’den fazla dilekçeyle itirazlarını iletmesine rağmen, “ÇED gerekli değildir” kararı verilmesi üzerine hukuki mücadeleye başladı. Şimşek, “Doğaya ve insan sağlığına aykırı bu projeye karşı mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.


6-) Başkan Işık’tan Tepki: “Atıklar Soma’da Yakılıyor”


Gaziemir Belediye Başkanı Ünal Işık, eski kurşun fabrikasının bahçesinde gömülü nükleer atıkların Soma’daki çimento fabrikalarına taşınarak yakıldığını açıkladı. Başkan Işık, atıkların taşınmasının çevre felaketini büyüttüğünü belirtti ve bilimsel bir çözüm için ilgili kurumları göreve çağırdı.


Direnenler Raporu (18-24 Kasım 2024)

“Çevre Felaketini Büyütmeyelim”


Belediye Başkanı Ünal Işık, İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nde yaptığı açıklamada, halkın huzur içinde yaşayabileceği bir çözüm için bilim insanlarının öncülüğünde bir komisyon kurulmasını talep etti. “Gaziemir’deki sorun Türkiye’nin başka illerine taşınıyor. Bilimsel bir temizleme süreci şart” dedi. İzmir Barosu ise konuyu Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’na taşıdı.

İlgili Yazılar

Hepsini Gör

Comments

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating
bottom of page