Cengiz Holding'e bağlı Eti Bakır A.Ş., Eskişehir'in Tepebaşı ilçesi Atalan Mahallesi ve Mihalgazi ilçesi Alpagut Mahallesi'nde siyanürle altın ve gümüş madeni açma girişiminde bulunarak bölgedeki doğal yaşamı tehdit eden bir projeye imza atmak üzere. Bu girişime karşı çıkan Alpagut-Atalan Madene Hayır Platformu, çevre dernekleri, meslek odaları, dernekler, sendikalar, platformlar ve siyasi partilerin desteğiyle, bu projeyi durdurmak için güçlü bir direniş gösteriyor.
Doğanın ve Yaşamın Talanı
Platform adına yapılan açıklamada, Cengiz Holding’in sunduğu projenin doğanın ve yaşamın talanı anlamına geldiği vurgulanıyor. Proje, 15 yıl boyunca 716 futbol sahası genişliğinde bir alanda 500 metre derinliğinde bir çukur açılmasını öngörüyor. Siyanürle yığın liçi yöntemi kullanılarak altın ve gümüş madeni çıkarılacak olması, bölgedeki ormanların, tarım arazilerinin ve su kaynaklarının ciddi şekilde zarar görmesine neden olacak. Bu süreçte milyonlarca ton su kullanılacak ve patlamalar, bölgedeki binalara ve ekosisteme geri dönülmez hasarlar verecek.
Sağlık ve Ekosistem Üzerindeki Tehditler
Siyanür, arsenik, kurşun ve civa gibi ağır metallerin, yer altı sularına karışması ve bu suların Sakarya Nehri'ni beslemesi durumunda, bölgedeki halkın sağlık sorunları yaşaması kaçınılmaz olacak. Bu tehlikeli maddeler solunum, cilt teması veya içme suları yoluyla insan vücuduna girerek çeşitli kanser türleri, kalp ve böbrek yetmezliği gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açacak. Ayrıca, proje alanının bir fay hattı üzerinde yer alması, olası bir deprem veya heyelanda büyük bir çevre felaketine yol açabilir.
Ekonomik Çıkarlar ve Toplum Üzerindeki Etkiler
Platformun açıklamasında, bu projenin yalnızca sermaye sahiplerinin kârını artırmak amacıyla doğayı ve halkın yaşamını feda ettiği belirtiliyor. İktidarın verdiği teşvikler ve vergi imtiyazları ile zenginleşen holdingler, yerel halkın doğasını ve yaşam alanlarını yok etme pahasına faaliyetlerini sürdürüyor. Ormanların yok edilmesi, su kaynaklarının tüketilmesi ve ekosistemin geri dönüşü olmayan bir şekilde zarar görmesi, sadece Alpagut-Atalan bölgesini değil, tüm Sakarya havzasını tehdit eden bir felaketin habercisi olarak görülüyor.
Alpagut-Atalan halkı ve çevreci gruplar, doğalarının ve yaşam alanlarının korunması için bir araya gelerek güçlü bir ses çıkarıyor. Bu direniş, yalnızca bölge halkının değil, tüm Türkiye'nin geleceği için büyük bir öneme sahip. 15 Ağustos 2024’te yapılacak halk bilgilendirme toplantısı, bu projeye karşı toplumsal direnişin bir sembolü olacak. Doğanın ve yaşamın talanına karşı çıkan bu ses, geleceğimiz için umut verici bir adım olabilir.
Comments