Kadına yönelik her türlü şiddete dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak için dünya çapında kutlanan önemli bir gündür. Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilen bu gün, kadınların maruz kaldığı fiziksel, cinsel, ekonomik ve psikolojik şiddeti sona erdirmek için harekete geçme çağrısı yapar.
Türkiye’de Kadına Yönelik Şiddet
Türkiye, kadına yönelik şiddet oranlarının oldukça yüksek olduğu bir ülke olarak öne çıkıyor. OECD’nin 2019 verilerine göre, Türkiye’de kadınların %38’i hayatında en az bir kez fiziksel veya cinsel şiddet görmüştür. Bu oran, Avrupa ülkeleri arasında en yüksek oranlardan biridir. Ayrıca, çocuk istismarı oranlarının da son yıllarda ciddi şekilde artış gösterdiği kaydedilmiştir. Örneğin, 2023 yılında çocuk istismarına dair 40.713 dava açılmıştır.
İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme, kadına yönelik şiddetle mücadelede önemli bir gerileme olarak görülmüştür. Bu durum, kadın hakları savunucuları tarafından şiddetin daha da artmasına neden olabileceği konusunda eleştirilmiştir. 2020 yılında 409 kadın aile içi şiddet nedeniyle hayatını kaybederken, bu sayılar 2023’te de yükselerek devam etmiştir.
Şiddetin Sonlandırılması için Ne Yapılmalı?
Kadına yönelik şiddeti önlemek için sadece yasal düzenlemeler değil, toplumsal cinsiyet eşitliğini destekleyen politikaların ve eğitim programlarının hayata geçirilmesi gereklidir. Atatürk’ün dediği gibi, "Bir toplum, kadın ve erkeklerin eşit katkısı olmadan tam anlamıyla gelişemez." Bu anlayışla, hem kadınları koruyan yasaların uygulanması hem de toplumun her kesiminde farkındalık yaratılması gerekmektedir.
Comments