Kaz Dağları’nda yaşanan son gelişmeler, Cengiz Holding’in bölgede işletmek istediği bakır ve altın madeni için köylülerin direnmesine rağmen madenin ilerlemesiyle ilgili ciddi tartışmaları yeniden gündeme taşıdı. Şirketin kamulaştırma talepleri Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından onaylanırken, köylüler arazilerini satmayı reddetti ve şirketin uzlaşma çağrılarına katılmadı.
Köylüler Direniyor
Cengiz Holding’in Bayramiç ve Çan ilçeleri arasında işletmek istediği bakır/altın madeni projesinde, arazilerini satmayan köylülerin tarlaları kamulaştırılma tehdidi ile karşı karşıya. Şirketin satın alamadığı tarım arazileri "marjinal tarım arazisi" olarak gösterildi ve bu araziler için kamulaştırma talebinde bulunuldu. Bu talep kabul edilerek köylülerin mülkiyet hakları tehlikeye girdi.
Şirketin İzni Hukuksuz Mu?
Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) tarafından köylülerin satmadığı araziler için kamu yararı gerekçesiyle kamulaştırma kararı alındı. Ancak, köylüler bu karara itiraz etmekte kararlı. Bunun yanında, işletme izni verilmeden kamulaştırma talebinin onaylanması hukuki açıdan tartışma yaratıyor. Zira, maden sahası için gerekli olan Gayri Sıhhi Müessese (GSM) izninin mülkiyet meseleleri çözülmeden verilmesi normalde mümkün değil. Fakat bu sürecin tersten işlediği ve madenin hukuksuz bir şekilde faaliyetlerine başlamaya hazırlandığı iddia ediliyor.
Yerel Direniş ve Yasal Süreç
Kaz Dağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Cengiz Holding’e karşı hukuki mücadeleyi sürdürüyor. Dernek başkanı Süheyla Doğan, maden için işletme izni alındığını ve bunun ardından dava açmayı planladıklarını belirtti. Bu süreçte, köylüler de şirketin tekliflerini reddederek arazilerini savunmaya devam ediyor. Doğan, ayrıca bu iznin mülkiyet sorunları çözülmeden verilmesini eleştiriyor ve yetkili kurumlar tarafından yeterli denetim yapılmadığını ifade ediyor.
Kaz Dağları’ndaki bu süreç, bölgedeki ekosistem için büyük bir tehdit oluşturuyor. Ağaç kesimleri ve çevresel tahribatın başlamasıyla birlikte bölgedeki köylüler ve çevre aktivistleri daha büyük bir direnişe hazırlanıyor. Bölgedeki tarım ve doğa korunması için verilen mücadele, Türkiye genelinde çevresel adalet ve sürdürülebilirlik tartışmalarının da merkezinde yer alıyor.
Kaz Dağı'nın Sesi: Bir Ekolojik Mücadele Hikayesi
Bu olay, sadece Kaz Dağları’ndaki çevre hareketini değil, Türkiye genelindeki çevresel ve toplumsal adalet mücadelesinin önemli bir parçası olarak karşımıza çıkıyor. Köylülerin arazilerini korumak için verdiği bu mücadele, doğanın ve insanların haklarının savunulması açısından önemli bir örnek teşkil ediyor.
Comments