1970’lerin sonlarında, Amerika’nın New York eyaletinde yer alan Love Canal adlı küçük bir yerleşim bölgesinde, sakinlerinin hayatlarını altüst eden bir felaket yaşandı. Yıllar önce, bir kimya şirketinin zehirli atıklarını gömdüğü bu bölge, bir süre sonra tehlikeli kimyasalların evlerin zeminlerinden sızmasıyla gündeme geldi. Bu olay, Love Canal Felaketi olarak tarihe geçti ve Amerika’da çevre bilincinin yükselmesine, çevre yasalarının sıkılaştırılmasına yol açtı.
Love Canal, aslında 1890’larda Niagara Şelalesi’ne yakın bir noktada, bir kanal projesi olarak başlamıştı. Ancak proje yarım kalmış ve bölge kullanılmadan bırakılmıştı. 1940’lı yıllarda, Hooker Chemical Company adlı bir şirket, bölgeyi kimyasal atıklarını depolamak için kullanmaya başladı. Yüzlerce ton zehirli atık, yerin altına gömüldü. Zamanla bölge üzerine evler ve okullar inşa edildi, ancak yerin altındaki kimyasal atıklar unutuldu.
Tehlikeli Maddelerin Depolanması:
Kimyasal Atıklar: Love Canal’a gömülen atıklar arasında dioksin, benzen ve kloroform gibi son derece toksik maddeler bulunuyordu.
Yetersiz İzolasyon: Atıklar, yeterli izolasyon olmadan gömüldü. Yağmur suları, bu kimyasalları yeraltı sularına ve bölgedeki topraklara taşıdı.
Yetersiz Bilgilendirme: Bölgeye inşa edilen yeni konut ve okul alanları hakkında bölge halkı yeterince bilgilendirilmedi ve kimyasal tehlikeler göz ardı edildi.
1970’lerin ortalarına gelindiğinde, Love Canal bölgesinde yaşayan insanlar, evlerinin bodrum katlarında ve bahçelerinde garip bir koku ve tuhaf bir madde fark etmeye başladı. Kısa süre sonra bu maddelerin tehlikeli kimyasallar olduğu ortaya çıktı. Çocuklar ve yetişkinler, ciltte yanma, baş ağrısı ve solunum sorunları gibi sağlık sorunları yaşamaya başladılar. Bölgede kanser vakaları ve doğum kusurları artış gösterdi.
Durumun ciddiyetinin farkına varılmasının ardından, Love Canal’daki aileler tahliye edilmeye başlandı. Federal hükümet, bölgenin temizlenmesi için geniş çaplı bir operasyon başlattı ve Love Canal, tehlikeli atıkların neden olduğu çevre felaketlerine dair en bilinen örneklerden biri haline geldi. Bölgede yaşayan insanlar, devletin ihmali nedeniyle hayatlarının mahvolduğunu belirterek tazminat davaları açtı.
Love Canal Felaketinin Sebepleri
Love Canal Felaketi’nin başlıca sebepleri arasında, Hooker Chemical Company’nin atık yönetimi konusunda ihmalkar davranması, bölgeye konut ve okul inşa edilirken kimyasal tehlikenin göz ardı edilmesi ve yerel yönetimlerin halkı yeterince bilgilendirmemesi yer alıyordu.
Felaketin Çevreye Verdiği Zararlar
Love Canal’da gömülen kimyasal atıklar, yeraltı sularını ve toprakları kirletti. Bu kirlenme, bölgedeki bitki örtüsüne zarar verdi ve tarım alanlarının verimsiz hale gelmesine neden oldu. Bölgedeki su kaynaklarının kirlenmesi, insanların sağlığını ciddi şekilde tehdit etti. Love Canal, yıllar boyunca tehlikeli bir kimyasal mezarlık olarak kaldı.
Günümüze Etkileri
Love Canal bölgesinde yaşayanların sağlığında uzun vadeli sorunlar.
Kimyasal atıkların yanlış yönetiminin sonuçları.
Bölgenin ekonomik olarak çökmesi.
Love Canal olayı, çevre koruma yasalarının geliştirilmesine ve güçlendirilmesine önayak oldu.
Amerika’da Superfund yasası olarak bilinen tehlikeli atık temizleme programının oluşturulmasına katkı sağladı.
Çevre bilincinin artması ve çevresel adalet hareketlerinin güçlenmesi.
Rakamsal Veriler
Gömülen kimyasal atık miktarı: 21,000 ton
Tahliye edilen ev sayısı: 800’den fazla
Etkilenen kişi sayısı: 2,000’den fazla
Temizlik maliyeti: 400 milyon doların üzerinde
Love Canal Felaketi, tehlikeli kimyasal atıkların insan sağlığı ve çevre üzerindeki etkilerini gözler önüne seren önemli bir olaydır. Bu felaket, çevresel koruma ve tehlikeli atık yönetimi konusunda dünyaya önemli dersler vermiştir.
Comments