Brezilya'da Yeni Koronavirüs Alarmı: Ölümcül MERS Virüsüne Benzerlik Taşıyor!
- EE Admin
- 19 Mar
- 2 dakikada okunur

Yeni Bir Koronavirüs Tehdidi mi? Bilim İnsanları Alarmda
Dünya, COVID-19 pandemisinin etkilerini hala atlatmaya çalışırken, bilim insanlarından yeni bir uyarı geldi. Brezilya'da yarasalarda keşfedilen yeni bir koronavirüs, ölümcül Orta Doğu Solunum Yolu Sendromu (MERS) virüsüyle benzerlikler taşıyor. Bu durum, gelecekteki olası pandemilerle ilgili endişeleri artırırken, uzmanlar sürekli gözetimin önemini vurguluyor.
MERS Virüsüne Benzerlik: Tehlike Çanları Çalıyor
São Paulo ve Ceará'daki araştırmacılar, Hong Kong Üniversitesi'ndeki (HKU) meslektaşlarıyla iş birliği yaparak yeni koronavirüsü keşfettiler. Yapılan analizler, bu virüsün genetik yapısının MERS-CoV genomuna yaklaşık yüzde 72 oranında benzediğini ortaya koydu.
MERS virüsü, ilk olarak 2012 yılında Suudi Arabistan'da tespit edilmiş ve o tarihten bu yana 24'ten fazla ülkede bildirilen enfeksiyon vakalarıyla birlikte 850'den fazla ölüme yol açmıştı. Yeni virüsün konak hücrelere tutunmak için kullandığı sivri proteinin, MERS virüsünün sivri proteinine yüzde 71,74 oranında benzediği belirtiliyor. Bu benzerlik, yeni virüsün insan hücrelerine bağlanma potansiyeline işaret ediyor.
İnsanlara Yönelik Risk Henüz Belirsiz
Çalışmanın baş yazarı Bruna Stefanie Silvério, "Şu anda insanları enfekte edebileceğinden emin değiliz, ancak virüsün sivri proteininin (bir enfeksiyonu başlatmak için memeli hücrelerine bağlanan) parçalarını tespit ettik. Bu, MERS-CoV tarafından kullanılan reseptörle olası bir etkileşime işaret ediyor" dedi.
Bilim insanları, yeni virüsün insanlar için oluşturduğu riskleri belirlemek amacıyla bu yıl Hong Kong'da yüksek biyogüvenlikli laboratuvarlarda daha fazla deney yapmayı umuyor. Bu deneyler, virüsün insan hücrelerine bağlanma ve çoğalma yeteneği hakkında daha kesin bilgiler sağlayacak.

Yarasalar: Yeni Virüslerin Kaynağı
Çalışmanın bir diğer yazarı Ricardo Durães-Carvalho, "Bu izleme, dolaşan virüslerin ve diğer hayvanlara, hatta insanlara bulaşma risklerinin belirlenmesine yardımcı oluyor" dedi. Tıbbi Viroloji Dergisi'nde (JMV) yayımlanan son çalışmada, bilim insanları 16 farklı yarasa türüne ait 423 ağız ve rektal sürüntü örneğini inceledi.
Araştırmacılar, Brezilya'nın kuzeydoğusundaki Fortaleza kentinde toplanan yarasalardan alınan 16 ağız ve rektal sürüntü örneğinin beşinde yedi koronavirüs tespit etti. Yeni virüsün, insanlarda ve develerde bulunan MERS'e bağlı koronavirüs türlerine "yüksek benzerlikler" gösterdiği bulundu.
Bilim insanları ayrıca rekombinasyon olarak bilinen bir süreçte virüs genomunun karıştığı ve değiştiğine dair kanıtlar da tespit ettiler. Rekombinasyon, virüslerin genetik materyallerini değiştirerek yeni ve potansiyel olarak daha tehlikeli varyantların ortaya çıkmasına neden olabilir.

"Yarasa Kadın": Virüslerin İzini Sürmek Şart
Araştırmacılar, bulguların koronavirüslerin "kapsamlı genetik çeşitliliğini", yeni soy hatlarının varlığını ve Brezilya'da dolaşan yarasa virüsleri arasında rekombinasyon olaylarının meydana geldiğini vurguladığını söylüyor.
Dr. Durães-Carvalho, "Yarasalar önemli virüs rezervuarlarıdır ve bu nedenle sürekli epidemiyolojik gözetime tabi tutulmalıdırlar" dedi. Bilim insanlarına göre yeni araştırma, yarasaların yeni ortaya çıkan virüsler için rezervuar olarak oynadıkları kritik rolün altını çiziyor ve koronavirüslerle ilişkili halk sağlığı risklerini izlemek için sürekli gözetimin gerekliliğini vurguluyor.
Pandemileri Önlemenin Yolu: Sürekli Gözetim ve İşbirliği
"Çalışmalarımız, bu tür analizlerin daha sistematik, optimize edilmiş ve entegre hale getirilmesinin, çeşitli sektörlerin katılımıyla ve sağlık sistemlerinin salgın ve pandemileri izlemek ve hatta önlemek için kullanabileceği birleşik platformlarda veri üretilmesinin önemini gösteriyor," diye sözlerini tamamladı Dr. Durães-Carvalho.
Tetikte Olmak ve Hazırlıklı Olmak
Brezilya'da keşfedilen yeni koronavirüs, pandemilerin her zaman pusuda beklediğini hatırlatıyor. İnsanlara yönelik riski henüz belirsiz olsa da, MERS virüsüne benzerliği ve yarasalarda bulunması, ciddiye alınması gereken bir tehdit olduğunu gösteriyor. Sürekli gözetim, erken uyarı sistemleri ve uluslararası işbirliği, gelecekteki salgınları önlemenin ve insanlığı korumanın en önemli yollarıdır.
Comments