Mathenge Kabusu: Çölleşmeyi Durdurması Beklenen Ağaç Kenya'yı Nasıl İstila Etti?
- EE Admin
- 7 gün önce
- 3 dakikada okunur

Bir zamanlar çölleşmeyle mücadele için umut olarak görülen mathenge (mesquite çalısı) ağacı, bugün Kenya'nın birçok bölgesi için adeta bir kabusa dönüşmüş durumda. Güney Amerika'dan getirilen ve kurak topraklara ağaç örtüsü sağlaması, erozyonu önlemesi ve yakıt ile hayvan yemi kaynağı olması hedeflenen bu bitki, kontrolsüz bir şekilde yayılarak yerel ekosistemleri, hayvancılığı ve toplulukların yaşamını tehdit ediyor. Ülkenin yaklaşık dörtte üçünün istila riski altında olduğu belirtilirken, bu "yeşil çöl"ün yıkıcı etkileri ve başa çıkma çabaları, iyi niyetli müdahalelerin beklenmedik sonuçlarını gözler önüne seriyor.
Umuttan Felakete: Mathenge'nin Kenya'daki Hikayesi
Mathenge (Neltuma juliflora), 1970'lerde BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ve Kenya hükümeti tarafından çölleşmeyle mücadele amacıyla aktif olarak ekildi. Kuraklığa dayanıklı olması ve hızlı büyümesi başlangıçta olumlu karşılansa da, kısa sürede kontrol dışı bir yayılım gösterdi:
Tanıtıldığı günden bu yana ülke geneline yayılan mathenge, özellikle kurak ve yarı kurak bölgeleri istila etti. Kenya Ormancılık Araştırma Enstitüsü (Kefri), 2 milyon hektarlık bir alanı kapladığını ve yılda %15'e varan bir oranda yayıldığını tahmin ediyor.
Ekosistem Üzerindeki Etkileri:
Geniş otlakları boğarak yerli bitki örtüsünü yok ediyor.
Derin kökleriyle topraktan aşırı miktarda nem çekerek diğer bitkilerin yaşam şansını azaltıyor.
Yoğun gölgelik oluşturarak altında başka bitkilerin büyümesini engelliyor ("Mathenge düzgün bir şekilde büyüdüğünde, altında hiçbir şey büyümez").
Nehir yataklarını tıkayarak su akışını değiştirebiliyor, sellere ve toplulukların yerinden edilmesine neden olabiliyor.
Yavaşlayan su akışı ve karanlık kanopiler, sıtma ve leishmaniasis gibi hastalıkları taşıyan sivrisinekler için ideal üreme alanları yaratıyor.

Hayvancılık ve Yerel Halk Üzerindeki Yıkıcı Etkiler
Kenya nüfusunun önemli bir kısmının geçim kaynağı olan hayvancılık, mathenge istilasından ciddi şekilde etkileniyor:
Otlakların Kaybı: Mathenge, sığırların beslendiği otlakları kaplayarak hayvanların yiyecek bulmak için daha uzaklara gitmesine neden oluyor. Bu durum, bazen koruma alanlarına girmelerine ve yerel halk ile ticari çiftçiler arasında çatışmalara yol açabiliyor (John Lmakato'nun sığırlarını kaybetmesi gibi).
Hayvan Sağlığına Zararları:
Bitkinin sert dikenleri hayvanların ayaklarına batarak yaralanmalara neden oluyor.
Şeker oranı yüksek tatlı baklaları, hayvanlarda diş çürümesine ve diş kaybına yol açıyor.
Bazı hayvanlar, büyük miktarlarda mathenge yedikten sonra zehirlenerek ölebiliyor.
Yayılmada Hayvanların Rolü: Hayvanlar, mathenge baklalarını yiyip tohumlarını dışkılarıyla yayarak bitkinin daha da geniş alanlara yayılmasına istemeden katkıda bulunuyor.
Yasal Durum: Kenya hükümeti, 2008 yılında mathengeyi zararlı bir ot ilan etti ve kontrol altına alınması için yasalar çıkardı. Ancak ulusal bir eylem planı için yeterli kaynak ayrılamadı.
İstila ile Mücadele: Mathenge'yi Kaynağa Dönüştürme Çabaları
Mathenge'yi tamamen ortadan kaldırmak zor göründüğü için, bazı projeler onu bir ham maddeye dönüştürerek yayılmasını kontrol altında tutmayı ve yerel halka alternatif gelir kaynakları yaratmayı hedefliyor:
VSF Suisse ve Nairobi Üniversitesi gibi kuruluşların yürüttüğü projelerde, mathenge tohumları öğütülüp saman, fasulye kabukları ve akasya baklalarıyla karıştırılarak besleyici hayvan yemi blokları üretiliyor. Bu yemler, özellikle kurak sezonlarda hayvanları beslemek için kullanılıyor. Karıştırma işlemi, baklalardaki şeker oranını düşürerek yemi daha güvenli hale getiriyor.
Mathenge odunu, fıçı biçimli fırınlar kullanılarak kömüre dönüştürülüyor. Nüfusun büyük çoğunluğunun yemek pişirmek için yakacak odun veya kömüre bağımlı olduğu bölgelerde bu, yerel ağaçlar üzerindeki baskıyı azaltırken yeni bir gelir kapısı da açıyor.
Bu projeler, yerel topluluk üyelerini eğiterek ve sürece dahil ederek hem bitkiyle mücadeleye katkı sağlıyor hem de geçimlerini çeşitlendiriyor.
Daha Büyük Müdahaleler Gerekiyor: Tehdit Devam Ediyor
Bu yerel çabalar umut verici olsa da, mathenge istilasının boyutları göz önüne alındığında daha kapsamlı ve büyük ölçekli müdahalelere ihtiyaç duyuluyor:
Derin Kök Sistemi Sorunu: Mathenge'nin 35 metreye kadar inebilen derin kökleri, su kaynaklarını tüketmeye devam ediyor ve diğer bitkilerin yaşamını tehdit ediyor.
Biyoçeşitlilik Kaybı: Yoğun gölgeliği nedeniyle yerel bitki türlerinin yok olması, genel biyoçeşitliliği olumsuz etkiliyor.
Hastalık Riski: Sivrisinek üreme alanları yaratarak sıtma gibi hastalıkların yayılma riskini artırıyor.
Güvenlik Sorunları: Çatışmaların yeniden canlandığı bölgelerde, bu tür projeler de gasp ve tehditlerle karşı karşıya kalabiliyor.
Kenya'daki mathenge istilası, iyi niyetli bir çölleşmeyle mücadele girişiminin nasıl beklenmedik ve yıkıcı sonuçlara yol açabileceğinin çarpıcı bir örneği. Bir zamanlar umut olarak görülen bu bitki, şimdi ekosistemleri, geçim kaynaklarını ve hatta insan sağlığını tehdit eden bir "yeşil çöl"e dönüşmüş durumda. Yerel toplulukların ve sivil toplum kuruluşlarının mathengeyi bir kaynağa dönüştürme çabaları umut verici olsa da, bu istilacı türle mücadelede ulusal ve uluslararası düzeyde daha kapsamlı stratejilere ve kaynaklara ihtiyaç duyuluyor.
Mathenge kabusu, ekolojik müdahalelerin potansiyel risklerinin dikkatle değerlendirilmesi ve istilacı türlerle mücadelenin ne kadar karmaşık ve uzun soluklu bir süreç olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.
Comments