Türkiye'nin Plastik Çıkmazı: Geri Dönüşüm Aldatmacası ve Kapıda Bekleyen Çevre Felaketi

Sesli Makale

Plastik, modern yaşamın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Ancak, bu malzemenin kullanım kolaylığı ve ucuzluğu, büyük bir çevresel sorunu da beraberinde getiriyor: Plastik Atıklar

Geri dönüşüm, bu soruna bir çözüm olarak sunulsa da, The Guardian'da yayımlanan bir makale, Türkiye'deki durumun hiç de iç açıcı olmadığını ortaya koyuyor. Türkiye'nin Avrupa'nın adeta bir plastik çöplüğü haline geldiği, geri dönüşüm adı altında ithal edilen atıkların çevreye ve insan sağlığına zarar verdiği belirtiliyor.

Bu makalede, Türkiye'deki plastik atık sorununu, geri dönüşüm aldatmacasını ve bu durumun yol açtığı çevresel etkileri ele alacağız.

Geri Dönüşüm Aldatmacası: Plastik Atıkların Gerçek Yüzü

1980'lerde petrokimya endüstrisi, plastik atık sorununa bir çözüm olarak geri dönüşümü öne sürdü. Ancak, plastiklerin çoğunun etkili bir şekilde geri dönüştürülmesi hiçbir zaman mümkün olmadı.

Bunun birkaç nedeni var: Plastik, binlerce farklı kimyasal kombinasyondan oluşur ve bu çeşitlilik, geri dönüşümünü zorlaştırır. Farklı türdeki plastiklerin birlikte eritilmesi mümkün değildir. Ayrıca, yeni plastik üretmek, eski plastiği geri dönüştürmekten her zaman daha ucuz olmuştur. Bu durum, geri dönüşüm sektörünün gelişmesini engellemektedir.

Plastikler, çelik veya alüminyum gibi malzemeler gibi sonsuz kez geri dönüştürülemez. Birkaç kullanımdan sonra, plastikler kalitesini kaybeder ve geri dönüştürülemez hale gelir. Üstelik, plastik geri dönüşümü, alev geciktiriciler, plastikleştiriciler ve dengeleyiciler gibi çeşitli toksik kimyasalların açığa çıkmasına neden olabilir. Bu kimyasallar, hem insan sağlığı hem de çevre için tehlike oluşturur.

Türkiye: Avrupa'nın Plastik Çöplüğü mü?

Türkiye, son yıllarda Avrupa'dan büyük miktarda plastik atık ithal ediyor ve bu atıkların önemli bir kısmının geri dönüştürülmek yerine çevreye atıldığı veya yakıldığı belirtiliyor. 2017 yılında Çin'in plastik atık ithalatını yasaklamasının ardından, Türkiye, Avrupa'nın en büyük plastik atık alıcısı haline geldi.

Adana'dan bir çiftçinin yaşadığı trajik olay, bu durumun vahametini gözler önüne seriyor. Çiftçinin arazisine dökülen ve yakılan Avrupa çöpleri, hem geçim kaynağı olan narenciye ağaçlarına zarar vermiş hem de çevreyi kirletmiş. Bu ve benzeri olaylar, Türkiye'nin birçok bölgesinde yaşanıyor.

Sıfır Atık Projesi ve Gerçekler

Türkiye, 2017 yılında "Sıfır Atık Projesi"ni başlattı. Bu proje, atıkların geri dönüştürülmesini ve çevre kirliliğinin azaltılmasını hedefliyor. Ancak, projenin iddia ettiği başarıların gerçeği yansıtmadığı ve Türkiye'nin hala büyük miktarda plastik atık ithal ettiği, bu atıkların önemli bir kısmının ise doğaya karıştığı veya yakıldığı yönünde eleştiriler bulunuyor.

Adana'daki Petrokimya Tesisi: Çevre İçin Yeni Bir Tehdit mi?

Adana'da kurulması planlanan dev bir petrokimya tesisinin, Türkiye'nin plastik sorununu daha da kötüleştireceği endişesi dile getiriliyor. Bu tesisin, yılda 1,3 milyar kilogram plastik üretmesi planlanıyor. Bu durum, hem plastik atık miktarını artıracak hem de çevresel kirliliğe yol açacak.

Türkiye'deki plastik atık sorunu, ciddi boyutlara ulaşmış durumda. Avrupa'dan ithal edilen plastik atıklar, geri dönüşüm adı altında çevreye zarar veriyor. Bu sorunun çözümü için, plastik atık ithalatının kontrol altına alınması, geri dönüşüm sistemlerinin iyileştirilmesi ve plastik kullanımının azaltılması gerekiyor. Ayrıca, yetkililerin şeffaf olması, çevre örgütlerinin ve yerel halkın katılımıyla sürdürülebilir çözümler üretilmesi büyük önem taşıyor.