top of page

1 Eylül Dünya Barış Günü: Savaşın Görünmeyen Bedeli

dünya barış günü

1 Eylül Dünya Barış Günü, sadece takvimde bir anma günü değil, aynı zamanda insanlığın en büyük sınavıyla yüzleştiği bir dönüm noktasıdır. Savaş dendiğinde aklımıza tanklar, füzeler ve siperler gelse de, modern çatışmaların yıkımı artık cephe hatlarının çok ötesine taşıyor. Savaşlar, gezegenimizin iklim dengesini alt üst ediyor, ekosistemleri geri döndürülemez şekilde yok ediyor ve milyonlarca insanı evinden ederek küresel bir insani krizi tetikliyor. Peki, savaşın görünmeyen bedeli ne kadar ağır? Ve barış, neden artık sadece insanlık için değil, gezegenin geleceği için de hayati bir zorunluluk?


Savaşın Gizli Karbon Ayak İzi: Gezegeni Kim Isıtıyor?


İklim değişikliğiyle mücadelede ülkelerin karbon emisyonlarını tartışırken, genellikle gözden kaçan devasa bir kirletici var: ordular. Savaş makineleri, jetler, gemiler ve askeri üsler, inanılmaz miktarda fosil yakıt tüketiyor.


ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), tek başına dünyanın en büyük kurumsal petrol tüketicisidir. Sadece 2001-2017 arasında ABD ordusunun operasyonları, 1.2 milyar metrik ton sera gazı emisyonuna neden oldu. Bu, İsveç ve Danimarka gibi iki sanayi ülkesinin toplam emisyonundan bile daha fazla.


2023 yılında NATO'nun askeri harcamaları, yaklaşık 233 milyon metrik tonluk bir karbon emisyonuna yol açtı.


Bu devasa "askeri karbon ayak izi", genellikle ulusal raporlara dahil edilmediği için savaşın iklim üzerindeki gerçek etkisi gizli kalıyor. Savaşlar, hem doğrudan doğayı yok ederek hem de dolaylı olarak iklimi ısıtarak gezegeni iki koldan vuruyor.


Dünya Barış Günü


Ekolojik Yıkım: Savaş Alanına Dönen Doğal Yaşam Alanları


Savaş, sadece insanları değil, doğayı da en acımasız şekilde hedef alır. BM Çevre Programı'na göre, dünyadaki biyolojik çeşitlilik açısından en zengin bölgelerin üçte ikisi son 60 yılda çatışmalara sahne oldu.


Afganistan'da yıllar süren savaşlar, ülke ormanlarının yarısından fazlasını yok etti.


Vietnam'da kullanılan "Portakal Gazı" gibi kimyasal silahlar, toprağı ve suyu on yıllardır zehirlemeye devam ediyor. Gazze'deki altyapı yıkımı, arıtılmamış kanalizasyonun Akdeniz'e akmasına neden olarak deniz ekosistemini tehdit ediyor. Bu durum, tehlikeli bir kısır döngü yaratıyor: Savaşlar çevreyi tahrip ediyor, çevresel bozulma (kuraklık, kaynak kıtlığı) ise yeni çatışmalar için zemin hazırlıyor.


gazze

İnsanlığın Trajedisi: Milyonları Yurdundan Eden Savaşlar


Savaşın en somut ve trajik sonucu, evlerini terk etmek zorunda kalan insanlardır. BM verilerine göre, dünyada zorla yerinden edilen insan sayısı 122 milyonu aştı. Bu, tarihin en yüksek seviyesi.


  • Suriye ve Ukrayna: Sadece bu iki ülkedeki savaşlar, 12 milyondan fazla mülteci yarattı. Dünyadaki her beş mülteciden biri Suriyeli.


  • Sudan Krizi: Sudan'daki iç savaş, 12 milyon insanı yerinden ederek dünyanın en büyük insani krizlerinden birine dönüştü.Bu insanlar, sadece birer istatistik değil; her biri arkasında bir hayat, bir aile ve bir gelecek bırakmak zorunda kalan bireyler.


Günümüz dünyası, Ukrayna'dan Gazze'ye, Sudan'dan Tayvan Boğazı'na kadar potansiyel ve mevcut çatışma alanlarıyla dolu. Artan jeopolitik gerilimler, ekonomik istikrarsızlık ve iklim krizinin tetiklediği kaynak savaşları, küresel barışı her zamankinden daha kırılgan hale getiriyor.


1 Eylül Dünya Barış Günü, bize barışın sadece savaşın yokluğu olmadığını hatırlatıyor. Gerçek ve kalıcı barış; çevresel adaleti sağlayan, insani krizlere çözüm bulan ve gezegenimizin sağlığını koruyan bütüncül bir yaklaşımla mümkündür. Savaşa harcanan devasa bütçelerin küçük bir kısmını bile iklim değişikliğiyle mücadeleye, sürdürülebilir kalkınmaya ve insani yardıma ayırmak, çatışmaların kök nedenlerini ortadan kaldırarak daha güvenli bir gelecek inşa etmemizi sağlayabilir. İnsanlık ve gezegen için tek yol budur.




Yorumlar

5 üzerinden 0 yıldız
Henüz hiç puanlama yok

Puanlama ekleyin
Sosyal Medya'dan takip et
  • Facebook
  • Instagram
  • X
LOGO R.png
Düşüncelerini Paylaş

​Email : info@ekolojikevim.com.tr

​​​

Haber Bültenimize Abone Olun • Kaçırmayın!

Abone olduğunuz için teşekkür ederiz!

bottom of page