Deniz Suyu Isınıyor, Bakteri Riski Artıyor! Yazın Yüzerken Dikkat Edilmesi Gerekenler
- EE Admin
- 2 dakika önce
- 3 dakikada okunur

Yaz aylarının vazgeçilmezi deniz keyfi, iklim değişikliğinin etkileriyle birlikte yeni sağlık risklerini de beraberinde getiriyor. Akdeniz Üniversitesi'nden uzmanların yaptığı araştırmalar, artan küresel sıcaklıkların deniz suyu sıcaklıklarını da yükselttiğini ve özellikle yaz aylarında 30 santigrat dereceyi aşan değerlerin görüldüğünü ortaya koyuyor. Bu durum, insan sağlığını tehdit edebilecek bakterilerin çoğalması için ideal bir ortam yaratıyor.
Peki, ısınan deniz suları neden bakteri riskini artırıyor, hangi sağlık sorunlarına yol açabilir ve denize girerken nelere dikkat etmeliyiz?
İklim Değişikliği ve Isınan Denizler: Bakteriyel Tehlike
İklim değişikliği, gezegenimizin ortalama sıcaklığını artırmakla kalmıyor, denizlerimizi de ısıtıyor. Akdeniz Üniversitesi Mühendislik Fakültesi'nden Doç. Dr. Gönül Tuğrul İçemer ve ekibinin çalışmaları, bu tehlikeli eğilimi gözler önüne seriyor:
Sıcaklık Artışı: Geçmiş yıllara kıyasla deniz suyu sıcaklıklarında 1 ila 1,5 santigrat derece artış gözlemleniyor. Yaz aylarında kıyı bölgelerinde sıcaklıklar zaman zaman 30 santigrat derecenin üzerine çıkabiliyor.
Bakteri Üremesi İçin İdeal Ortam: Bu sıcaklık aralığı (özellikle 25-35 derece arası), birçok patojen (hastalık yapıcı) bakterinin hızla çoğalması için son derece elverişlidir.
Bakterilerin Kaynakları: Denizdeki bakteri kirliliğinin ana kaynakları genellikle insan faaliyetleri. Bunlar arasında arıtılmamış veya yetersiz arıtılmış kanalizasyon deşarjları, günübirlik tekne turları ve rekreasyonel aktivitelerden kaynaklanan atıklar, transit gemilerin bıraktığı sintine suları ve özellikle nehir ağızlarından taşınan kirli sular bulunuyor. Aşırı yağışlar sonrası karadan denize taşınan toprak ve kirli partiküller de bakteri yükünü artırabiliyor.
Uzayan Yaşam Süresi: Artan sıcaklıklar ve denize karışan organik madde miktarı, bakterilerin deniz suyunda daha uzun süre hayatta kalmasına ve çoğalmasına olanak tanıyor.

Isınan Suların Sağlığımıza Olası Etkileri
Isınan ve kirlenen deniz suyunda yüzmek, çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir:
Göz Enfeksiyonları: En sık görülenlerden biri, gözde kızarıklık, kaşıntı ve akıntı ile kendini gösteren konjonktivittir (göz iltihabı).
Kulak Enfeksiyonları: Özellikle dış kulak yolu iltihabı (yüzücü kulağı) ve orta kulak iltihabı riski artar.
Cilt Sorunları: İsilik, deri döküntüleri ve bazen daha ciddi cilt enfeksiyonları görülebilir.
Mide ve Bağırsak Enfeksiyonları: Araştırmalar, yüzerken farkında olmadan yaklaşık 50 ml kadar su yutulabildiğini gösteriyor. Eğer suda yüksek miktarda bakteri varsa, bu durum mide bulantısı, kusma, ishal gibi gastroenterit belirtilerine yol açabilir. Bakteriler burun yoluyla da vücuda girebilir.
Denizde Daha Güvenli Yüzmek İçin İpuçları
Uzmanlar, deniz keyfini daha güvenli hale getirmek için alınabilecek bazı basit ama etkili önlemler olduğunu belirtiyor. Öncelikle yüzülecek lokasyonun seçimi önemlidir. Nehir ve dere ağızları ile bilinen kanalizasyon deşarj noktalarından mümkün olduğunca uzak durmak, karadan taşınan kirlilik riskini azaltır. Mavi bayraklı plajlar genellikle su kalitesi açısından daha güvenilir bir seçenek sunar. Kıyıya çok yakın bölgeler yerine, imkan varsa biraz daha açıkta yüzmek de kıyıdaki potansiyel birikintilerden uzaklaşmayı sağlayabilir.

Zamanlama da dikkat edilmesi gereken bir diğer faktördür. Genellikle sabah erken saatlerde, denizin daha durgun ve suyun daha berrak olduğu zamanlarda yüzmek tavsiye edilir. Güneşin etkisinin ve insan aktivitesinin daha az olduğu bu saatlerde bakteri yoğunluğu da nispeten daha düşük olabilir. Özellikle öğleden sonra veya fırtınalı havalarda oluşan dalgaların suyu bulandırabileceği ve dipteki tortuları hareketlendirebileceği unutulmamalıdır. Dalgalı bir denizden sonra suyun tekrar durulup temizlenmesi için bir süre, örneğin en az 12 saat, beklemek faydalı olabilir.
Son olarak, bazı kişisel önlemler de riski azaltmaya yardımcı olur. Yüzerken ağzı kapalı tutarak su yutmamaya çalışmak, açık yaralar varsa denize girmekten kaçınmak ve denizden çıktıktan sonra mutlaka tatlı su ile duş almak bu önlemler arasındadır.
İklim değişikliği, hayatımızın pek çok alanını olduğu gibi denizle olan ilişkimizi de etkiliyor. Isınan deniz suları, potansiyel sağlık riskleri taşıyan bakterilerin çoğalması için uygun bir zemin hazırlıyor. Ancak bu durum, denizden tamamen uzaklaşmamız gerektiği anlamına gelmiyor. Bilinçli tercihler yaparak, doğru zamanı ve yeri seçerek ve basit hijyen kurallarına uyarak deniz keyfimizi daha güvenli hale getirebiliriz. Aynı zamanda, deniz kirliliğinin ana kaynaklarıyla mücadele etmek ve iklim değişikliğinin etkilerini azaltmaya yönelik çabalara destek olmak, hem kendi sağlığımız hem de gelecek nesiller için taşıdığımız bir sorumluluktur.