top of page

İklim Kanunu Tartışmaları: İmza Kampanyası, Vatandaş Tepkisi ve Çevre Örgütlerinin Eleştirileri

Güncelleme tarihi: 14 Mar

İklim Kanunu Tartışmaları: İmza Kampanyası, Vatandaş Tepkisi ve Çevre Örgütlerinin Eleştirileri

Türkiye'de iklim değişikliği ile mücadele kapsamında hazırlanan yeni iklim kanunu tasarısı, TBMM'de kabul görmedi. Ancak bu durum, kanunun tamamen rafa kalktığı anlamına gelmiyor. Gelecek dönemde tekrar Meclis gündemine gelmesi beklenen tasarı, şimdiden geniş bir tartışma ortamı yaratmış durumda.


Özellikle "karbon vergisi" ve bireysel karbon ayak izi takibi gibi konular, vatandaşların tepkisini çekiyor.


İmza Kampanyası ve Sosyal Medya Tepkisi


Kanun tasarısının içeriğine yönelik endişeler, sosyal medyada hızla yayıldı ve bir imza kampanyasına dönüştü. Tarih Felsefecisi Erkan Trükten'in öncülüğünde başlatılan kampanya, TBMM'nin e-dilekçe başvuru sistemi üzerinden kanunun reddedilmesi talebiyle yürütülüyor. Vatandaşlar, kanunun "ölüm fermanı" gibi olduğunu ve yeni vergilerle ekonomik yükü artıracağını savunuyor.


"Karbon Vergisi" Endişesi


Kampanyanın temel argümanlarından biri, kanunun "karbon vergisi" adı altında yeni bir vergi yükü getireceği yönünde. Erkan Trükten, İngiltere'deki ULEZ (Ultra Low Emission Zone) sistemine benzer bir uygulamanın Türkiye'de de hayata geçirilebileceğini ve bunun da ek maliyetlere yol açacağını belirtiyor. Özellikle araç sahipleri ve enerji tüketicileri, bu durumdan olumsuz etkilenecekleri endişesini taşıyor.


Emine Erdoğan ve Yeşil Vakıf Eleştirisi


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın ve yürüttüğü yeşil vakfın, kanunu desteklemesi de eleştirilerin odağında. Vatandaşlar, "karbonsuz dünya" çağrılarına karşı, özellikle yöneticilerin ve büyük şirketlerin karbon ayak izlerini azaltmaları gerektiğine dikkat çekiyorlar. "Kendi yaydığınız devasa karbondan başlayın" şeklindeki tepkiler, eleştirilerin boyutunu gözler önüne seriyor.


İklim Kanunu Tartışmaları: İmza Kampanyası, Vatandaş Tepkisi ve Çevre Örgütlerinin Eleştirileri

Bireysel Karbon Ayak İzi Takibi İddiaları


Avrupa merkezli olarak bireylere karbon ayak izi haritası çıkarılacağı iddiaları da kamuoyunda tedirginlik yaratmış durumda. Bazı banka ve enerji kuruluşlarının bu konuda hazırlık yaptığı yönündeki haberler, vatandaşların kişisel verilerinin takibi ve kontrolü konusunda endişelerini artırıyor. Garanti Bankası'nın mobil uygulamasında "Karbon Ayak İzi Takip Sistemi" kurduğunu duyurması da bu endişeleri destekler nitelikte.


Çevre Örgütlerinden İklim Kanunu Teklifine Ortak Eleştiri


AKP'li milletvekilleri tarafından hazırlanarak Meclis’e sunulan ve Çevre Komisyonu’nda görüşülecek olan İklim Kanunu teklifine ilişkin 69 çevre örgütü ortak bir yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, kanun teklifinin havayı, toprağı, suyu pazarlık konusu hâline getirdiği vurgulandı. Teklifin, toprağı kazma sesleriyle, dereleri beton duvarlarla, ormanları rant projeleriyle boğmak isteyen büyük şirketler için hazırlandığı belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:


İklim Kanunu Tartışmaları: İmza Kampanyası, Vatandaş Tepkisi ve Çevre Örgütlerinin Eleştirileri

"Türkiye’deki iklim politikaları doğayı ve toplumu değil, ticareti korumak üzerine inşa edilmektedir. Ticari kaygılarla yürütülen her yasal değişiklik, şirketlerin dereleri kurutmasına, tarım arazilerini yok etmesine; bölgelerin ormansızlaştırılmasına, soluduğumuz havanın kirletilmesine neden oldu. İşçiler haklarını alamadı, kadınlar kamusal alanlardan uzaklaştırıldı, çocuklar hasta doğdu, insanlar göçe zorlandı. Yaban hayat yok edildi."


"İklim Adaletini Gözetmeyen Kanun Meşru Olamaz"


Sermayenin kâr odağını alan bir kanunun gerçek bir İklim Kanunu olmadığı kaydedilen açıklamada, "İklim krizine neden olan tarım, enerji, sanayi ve madencilik politikalarında hiçbir değişiklik getirmeyen, iklim krizinin yol açtığı seller, fırtınalar, yangınlar gibi afetler için hiçbir önlem öngörmeyen, işçilerin haklarını güvence altına almayan, kadınların ve dezavantajlı grupların iklim krizi nedeniyle uğrayabileceği ayrımcılığı gözetmeyen, gençlere güvenceli bir gelecek vadetmeyen ve adalet mekanizmasını halkın talepleri doğrultusunda işletmeyen bir kanun gerçek bir İklim Kanunu değildir." denildi.


Açıklamada ayrıca, "Bizler, nefes alabileceğimiz ormanların, içebileceğimiz berrak suların, sağlıklı ve adil bir dünyanın sorumluluğunu hissediyoruz. İklim Kanunu tasarısı hazırlık sürecine dahil edilmeyen sesimiz, zeytin ağaçlarımızın kökleri kadar güçlü ve Türkiye’nin dört bir yanından yankılanıyor: Doğa satın alınamaz, yaşam bir ticaret meselesi olamaz. Halkın katılımını içermeyen, tamamen şirketlerin çıkarı için hazırlanmış ve iklim adaletini gözetmeyen bir kanun düzenlemesi bizler için meşru olamaz" ifadeleri kullanıldı.


İklim Kanunu Tartışmaları: İmza Kampanyası, Vatandaş Tepkisi ve Çevre Örgütlerinin Eleştirileri

Bakanlığın Taslak Kanun Amacı


Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, kanun tasarısının amacını şu şekilde açıklıyor:


  • Küresel ortalama sıcaklık artış limitinin sanayi öncesi döneme göre 2°C altında tutmak.

  • Sera gazı emisyonlarını kademeli olarak azaltmak.

  • İklim değişikliğine uyum için gerekli yasal ve kurumsal çerçeveyi oluşturmak.

  • Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını teşvik etmek.

  • Düşük karbonlu ekonomiye geçişi sağlamak.


Taslakta Vergilendirme ve Cezalar


Bakanlığın sitesinde yer alan taslak kanunda vergilendirme, 21. maddenin 2. fıkrasında şu şekilde tarif ediliyor:


"Bakanlık, ayrıca, ETS (Emisyon Ticaret Sistemi) kapsamı içinde yer alan ve yer almayan sektörler için mükerrer ödemeye sebep vermeyecek şekilde karbon vergisi uygulanması gibi diğer karbon fiyatlandırma politikaları düzenleyebilir."


1.maddenin 1. fıkrasında ise cezalarla ilgili şu ifade yer alıyor:

"Bu Kanunun ve ilgili mevzuatların ihlal edilmesi durumunda, Bakanlık sorumlu işletmeciye yaptırım ve cezalar uygulanır."


Yeni iklim kanunu tasarısı, Türkiye'de iklim değişikliği ile mücadele konusunda önemli bir adım olabilir. Ancak, "karbon vergisi" endişesi, bireysel karbon ayak izi takibi ve çevre örgütlerinin eleştirileri, kanunla ilgili ciddi tartışmaların yaşanmasına neden oluyor. Kanunun Meclis'e tekrar sunulması durumunda, bu endişelerin dikkate alınması, kamuoyunun ve sivil toplumun katılımının sağlanması büyük önem taşıyor.


Comments

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating
Sosyal Medya'dan takip et
  • Facebook
  • Instagram
  • X
ekolojik evim logo beyaz
Düşüncelerini Paylaş

​Email : info@ekolojikevim.com.tr

​​​

Haber Bültenimize Abone Olun • Kaçırmayın!

Abone olduğunuz için teşekkür ederiz!

bottom of page