top of page

Dünyanın İlk Karbon Negatif Ülkesinden Hepimizi Utandıracak Dersler

Dünyanın İlk Karbon Negatif Ülkesinden Hepimizi Utandıracak Dersler

İklim krizi gezegenimizin geleceği üzerindeki baskısını artırırken, dünyanın en büyük ve en güçlü ülkelerinin çabaları genellikle yetersiz kalıyor ve bu durum yaygın bir endişe yaratıyor. Bu karamsar tabloda, Himalayalar'da gizlenmiş küçük bir krallık olan Bhutan, dünyanın ilk karbon negatif ülkesi olarak beklenmedik bir umut ışığı sunuyor. Bhutan, tükettiğinden daha fazla karbondioksiti emerek gezegene net bir pozitif katkı sağlıyor. Bu yazıda, Bhutan'ın başarısının ardında yatan ve genellikle gözden kaçırılan, ilham verici ve bir o kadar da şaşırtıcı dersleri inceleyeceğiz.


Asıl Mesele Karbon Değil, Mutluluk


Bhutan'ın iklim politikasının temelinde, teknik karbon hesaplamalarından çok daha derin bir felsefe yatıyor: "Gayri Safi Milli Mutluluk". Bu yaklaşım, ülkenin kalkınma gündeminin merkezine körü körüne ekonomik büyümeyi (Gayri Safi Yurt İçi Hasıla) koymak yerine, çevresel korumayı, sürdürülebilir kalkınmayı, kültürel muhafazayı ve insanların refahını önceliklendiriyor. Bu, Bhutan'ın sadece karbon emisyonlarını azaltmakla kalmayıp, bunu bütünsel bir mutluluk vizyonunun parçası olarak gördüğü anlamına geliyor.


Başbakan Tshering Tobgay, bu felsefeyi net bir şekilde ifade ediyor:


"Kısıtlı kaynaklarımıza ve devasa coğrafi zorluklarımıza rağmen iklim eylemini, sosyal ilerlemeyi, kültürel korumayı ve çevrenin muhafazasını önceliklendirmeyi başardık çünkü insanlarımızın ve gelecek nesillerin mutluluğu ve refahı, kalkınma gündemimizin merkezinde yer alıyor."

Bu yaklaşım, küresel iklim tartışmalarına genellikle eksik olan insani bir boyut katıyor. Başarıyı sadece ekonomik verilerle değil, insanların ve gezegenin sağlığıyla ölçmek, iklim eylemini bir zorunluluktan ortak bir refah hedefine dönüştürüyor.


En Küçükler, Mücadeleye Liderlik Ediyor


Konumu nedeniyle Bhutan, iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerine karşı son derece savunmasız. Ülkenin dağ sıraları küresel ortalamadan daha hızlı ısınıyor, bu da buzulların erimesine, göllerin taşmasına ve tarım topluluklarını yerinden eden sellere neden oluyor. Ancak Bhutan, bu savunmasızlığa pasif bir kurban rolüyle karşılık vermiyor. Tam aksine, aktif bir liderlik rolü üstleniyor.


Geçtiğimiz yıl Bhutan, Panama, Surinam ve Madagaskar gibi diğer karbon negatif veya nötr ülkelerle bir ittifakın kurulmasına öncülük etti. Bu ittifakın temel amacı, Birleşmiş Milletler iklim görüşmelerinde daha fazla tanınırlık kazanmak ve küresel iklim eylemine yaptıkları büyük katkılar için daha fazla etki sahibi olmaktır. Bu durum, iklim mücadelesinde liderliğin sadece en büyük ve en zengin ülkelerden gelmesi gerekmediğini, en savunmasız olanların bile en cesur adımları atabileceğini gösteren güçlü bir örnek teşkil ediyor.


Dünyanın İlk Karbon Negatif Ülkesinden Hepimizi Utandıracak Dersler

İyi Davranışın Paradoksu: Takdir Edilmemek


Bhutan'ın hikayesindeki en çarpıcı derslerden biri, olumlu adımlar atmanın her zaman takdir edilmediği gerçeğidir. Başbakan Tobgay, Bhutan gibi ülkelerin çevreyi korumak için vazgeçtikleri ekonomik fırsatların ve yaptıkları olumlu katkıların uluslararası toplum tarafından genellikle "hafife alındığını" belirtiyor. Bu, küresel iklim politikalarındaki temel bir paradoksu gözler önüne seriyor.


Tobgay'ın bu konudaki eleştirisi yalnızca bir şikayet değil, stratejik bir çağrıdır:


"Katkılarımızın ve vazgeçtiğimiz fırsatların tanınmasını ve telafi edilmesini istiyoruz. Bu durum, diğer ülkeleri yalnızca karbon nötrlüğünü hedeflemeye değil, aynı zamanda bu hedefe mümkün olan en kısa sürede ulaşmak için fiilen çalışmaya teşvik edecektir. Genellikle kötü davranışlar tanınır ve ödüllendirilirken, iyi davranışlar takdir edilmez. Bu, hafife alınır. Bunu tersine çevirmeliyiz."

Bu nokta son derece önemlidir. Başbakan Tobgay’ın vurgusu sadece adaletle ilgili değil, aynı zamanda pragmatik bir strateji önerisidir. Küresel sistem, genellikle çevreyi kirletenleri cezalandırmaya odaklanırken, ormanlarını koruyan ülkeleri yeterince ödüllendirmiyor. Bhutan gibi ülkelerin katkılarını tanıyıp telafi ederek, küresel toplum diğer ulusların "sadece karbon nötrlüğünü hedeflemesi için değil, aynı zamanda bu hedefe ulaşmak için fiilen çalışması" yönünde güçlü bir teşvik yaratabilir. Bu, mevcut teşvik yapısını tersine çevirerek, sürdürülebilir davranışları küresel bir norm haline getirmek için stratejik bir adımdır.


Üzerine Düşünülecek Bir Soru


Bhutan'ın küçük bir Himalaya krallığından çok daha fazlası olduğu açık. Politikalarını mutluluk üzerine kurması, savunmasızlığına rağmen liderlik rolü üstlenmesi ve iyi davranışın sadece takdir edilmekle kalmayıp, diğerlerini teşvik etmek için stratejik olarak ödüllendirilmesi gerektiği yönündeki haklı talebi, tüm dünyaya ilham verici dersler sunuyor. Bu dersler, iklim krizine bakış açımızı temelden değiştirmemiz için bir davet niteliğinde.


Peki ya tüm dünya olarak başarıyı Gayri Safi Yurt İçi Hasıla ile değil de insanlarımızın ve gezegenimizin refahı ile ölçmeye başlasaydık ne olurdu?



Yorumlar

5 üzerinden 0 yıldız
Henüz hiç puanlama yok

Puanlama ekleyin
bottom of page