top of page

Londra'da Sahnelenen Kyoto Oyunu ve İklim Değişikliğinin Acı Gerçekleri

Londra'da Sahnelenen Kyoto Oyunu ve İklim Değişikliğinin Acı Gerçekleri

Londra'nın West End bölgesinde sahnelenen "Kyoto" adlı oyun, 1997'de imzalanan Kyoto İklim Anlaşması'nın perde arkasını gözler önüne seriyor. Oyun, anlaşmayı büyük bir zafer olarak resmederken, gerçekler iklim krizinin ne kadar vahim bir noktaya geldiğini ve bu anlaşmanın başarısızlığını ortaya koyuyor. Bu makalede, Kyoto Protokolü'nün sahnedeki başarısı ile gerçek dünyadaki yansımalarını, güncel iklim raporları ışığında inceleyeceğiz.


Londra'da sahnelenen "Kyoto" adlı oyun, iklim değişikliğiyle mücadele konusundaki uluslararası çabaların perde arkasını konu alıyor. Joe Murphy ve Joe Robertson'ın kaleme aldığı Royal Shakespeare Company yapımı oyun, 1997'de imzalanan Kyoto İklim Anlaşması'na giden süreci ve bu anlaşmanın müzakerelerini dramatik bir şekilde ele alıyor.



Oyunda, petrol endüstrisi lobicisi Don Pearlman'ın kurnaz ve ilkesiz manipülasyonları, izleyicilere unutulmaz bir kötü karakter sunuyor. Ancak oyunun enerjik ve mizahi anlatımı, Kyoto Anlaşması'nı neredeyse bir dünya kurtarma zaferi olarak sunuyor. Ne yazık ki, gerçekler çok farklı.


1997'den Günümüze: Artan Sera Gazı Emisyonları ve Başarısızlık


Kyoto Protokolü, sera gazı emisyonları için bağlayıcı hedefler belirlemiş ve insanlığı iklim krizine karşı birleştirmeyi amaçlamıştı. Ancak, ABD anlaşmayı onaylamadı, Kanada ve Japonya daha sonra çekildi. Küresel sera gazı emisyonları ise artmaya devam etti. Öyle ki, 2012'de emisyonlar 1997'ye göre %44 daha yüksekti. Grantham İklim Değişikliği ve Çevre Araştırma Enstitüsü politika direktörü Bob Ward'ın da belirttiği gibi, "Kyoto protokolü, politikacıların iklim değişikliğiyle mücadele konusunda dünya sahnesinde doğru sözleri nasıl söyleyebileceğinin, ancak evde gerçek eylemi gerçekleştirmekte nasıl başarısız olabileceğinin ilk açık örneğiydi."


2024 İklim Raporları: Rekor Sıcaklıklar ve Artan Tehlike


Dünya Meteoroloji Örgütü'nün (WMO) 2024 İklim Durumu raporu, içinde bulunduğumuz durumun vahametini gözler önüne seriyor. Raporda, "Bu yıl dünyanın farklı yerlerinde gördüğümüz rekor kıran yağışlar ve seller, hızla yoğunlaşan tropik siklonlar, ölümcül sıcaklar, amansız kuraklık ve şiddetli orman yangınları ne yazık ki bizim yeni gerçekliğimiz ve geleceğimizin bir ön tadı" ifadeleri yer alıyor. 2023, kayıtlara geçen en sıcak yıl olurken, 2024 ile birlikte son iki yıl en sıcak yıllar olarak tarihe geçti.


Londra'da Sahnelenen Kyoto Oyunu ve İklim Değişikliğinin Acı Gerçekleri

Okyanus Sıcaklıklarındaki Endişe Verici Artış


Reading Üniversitesi bilim insanlarının raporuna göre, Dünya okyanuslarının ısınma hızı son kırk yılda dört kattan fazla arttı. 1980'lerin sonunda okyanus sıcaklıkları her on yılda 0.06°C artarken, şimdi bu artış 0.27°C'ye ulaştı. Üstelik bu artışın hızlanması bekleniyor.


Karbon Emisyonları Hedeflerden Ne Kadar Uzak?


Sanayi Devrimi'nin başlangıcında atmosferdeki karbondioksit oranı milyonda 280 parça (ppm) iken, 1960'ta 315 ppm'e, günümüzde ise 420 ppm'e yükseldi. 2024'te 3.58 ppm artış kaydedildi, oysa beklentiler 2.84 ppm artış yönündeydi. Bu rakamlar, 2016 Paris İklim Anlaşması'nda belirlenen hedeflerden ne kadar uzak olduğumuzu gösteriyor.


İklim Krizinin Ekonomik ve Toplumsal Etkileri


Aktüerler Enstitüsü ve Fakültesi ile Exeter Üniversitesi'nin "Gezegensel Ödeme Gücü: Doğayla Dengeyi Bulmak" raporu, küresel ekonominin 2070 ile 2090 arasında GSYİH'sının %50'sini kaybedebileceğini öngörüyor. Raporda, "Nüfuslar halihazırda gıda sistemi şoklarından, su güvensizliğinden, sıcaklık stresinden ve bulaşıcı hastalıklardan etkileniyor. Kontrol edilmezse, kitlesel ölümler, kitlesel yerinden edilmeler, ciddi ekonomik daralma ve çatışmalar daha olası hale geliyor" ifadeleri kullanılıyor.


Londra'da Sahnelenen Kyoto Oyunu ve İklim Değişikliğinin Acı Gerçekleri

Umut Var mı? İklim Değişikliğiyle Mücadelede Son Durum


Lancet Countdown'ın 2024 raporu, iklim aşırılıklarının şimdiden büyük ölçekte can aldığını ortaya koyuyor. Yaşlı insanlar arasında sıcaklığa bağlı ölümler 1990'lardan bu yana %167 arttı. Artan kum ve toz fırtınaları, tehlikeli derecede yüksek partikül madde konsantrasyonlarına maruz kalmayı artırıyor. Yükselen sıcaklıklar, dang humması, sıtma, Batı Nil hastalığı ve vibrioz gibi ölümcül bulaşıcı hastalıkların yayılmasını kolaylaştırıyor.


Ancak, en yaygın acının nedeni gıda üretimi üzerindeki etkisi olacak. Cambridge Üniversitesi'nden Prof. Julian Allwood, "Özellikle ekvatora yakın ülkeleri vuracak. İşler daha da ısındıkça ve daha az tahmin edilebilir yağmur yağdıkça, mahsul verimi düşecek" diyor.


Kyoto Anlaşması, sahnedeki parlak vaatlerine rağmen, iklim krizini durdurma konusunda başarısız oldu. Bugün karşı karşıya olduğumuz tablo, acil ve kapsamlı önlemler alınmadığı takdirde, çok daha karanlık bir geleceğe işaret ediyor. Ancak, umut tamamen tükenmiş değil. Bilim insanları, küresel ısınmayı kontrol altında tutmak ve yaşanabilir bir dünya bırakmak için hala şansımız olduğunu vurguluyor. Bunun için hükümetlerin, şirketlerin ve bireylerin sorumluluk alması ve sürdürülebilir bir geleceğe yatırım yapması gerekiyor.



Comments

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating
Sosyal Medya'dan takip et
  • Facebook
  • Instagram
  • X
ekolojik evim logo beyaz
Düşüncelerini Paylaş

​Email : info@ekolojikevim.com.tr

​​​

Haber Bültenimize Abone Olun • Kaçırmayın!

Abone olduğunuz için teşekkür ederiz!

bottom of page