Kalabalığı Takip Etmeyi Bırak: Kendi Hikayeni Yazma Rehberi

Her gün, hatta her an, nasıl yaşamamız, ne giymemiz, neyi sevmemiz ve neyin peşinden koşmamız gerektiğini söyleyen mesajlarla çevriliyiz. Televizyon, sosyal medya ve hatta en yakın çevremiz bile bize "ideal" bir hayat portresi çiziyor. Bu sürekli baskı, farkında bile olmadan bizi başkalarının hayallerini yaşayan, toplumun onayladığı yollarda yürüyen bireylere dönüştürebilir.

Başlangıçta sadece uyum sağlamak ve kabul görmek isteriz. Kalabalığı takip eder, popüler olanı izler, herkes gibi konuşuruz. Bir de bakarız ki, kendimiz için asla seçmeyeceğimiz başarı tanımlarının peşinde koşarken bulmuşuz kendimizi. Peki, onca şeye sahip olmamıza rağmen içimizdeki o tatminsizlik hissi neden hiç geçmez?

Cevap basit: Çünkü hepimizin ara sıra duyması gereken o gerçeği unuturuz:

Herkes gibi yaşamak zorunda değilsin.

Farklı bir yol seçmek sadece bir hak değil, aynı zamanda kendinize olan en büyük sorumluluğunuzdur. Eğer bu yolda yürümek için biraz motivasyona veya "izne" ihtiyacınız varsa, işte size unutmamanız gereken 7 güçlü hatırlatma.

1. Hayatının Kontrolü Senin Elinde: Kendi Hikayenin Kahramanı Ol

Unutmayın, kendi hayat hikayenizin seyircisi değil, yazarı ve başrolüsünüz. Neyin önemli olduğuna, zamanınızı neye harcayacağınıza, evinizi neyin dolduracağına ve hangi değerlerin size yol göstereceğine sadece siz karar verebilirsiniz. Greg Mckeown’un dediği gibi: "Seçme yeteneği elimizden alınamaz, sadece unutulabilir." Bugün, bu gücü yeniden hatırlama ve hayatınızın direksiyonunu tekrar elinize alma günüdür.

2. Farklı Olmayı İstemek Hakkın: Başarı Tanımını Yeniden Yaz

Herkes daha fazla para, daha fazla eşya veya daha fazla takipçi peşinde koşuyor diye siz de aynısını yapmak zorunda değilsiniz. Eğer bu maddi hedefler gerçek tatmini getiriyor olsaydı, onlara ulaşan herkes sonsuza dek mutlu olurdu. Ama biliyoruz ki durum böyle değil. Kalıcı mutluluk ve tatmin, genellikle başka yerlerde bulunur. Daha anlamlı ilişkiler, daha fazla huzur, daha çok öğrenmek… Sizin için "daha fazlası" ne anlama geliyor? Bunu keşfetmekten çekinmeyin.

3. Başarıyı Sen Tanımla, Toplum Değil

Başarı, herkes için aynı anlama gelen standart bir kalıp değildir. Beğeni sayıları, banka hesapları veya terfilerle ölçülemez. Sizin başarınız;

• İyi kalpli çocuklar yetiştirmek,

• Dürüst ve ilkeli bir hayat kurmak,

• Geçmişin yaralarını iyileştirmeyi seçmek,

• Nesillerdir süregelen olumsuz kalıpları kırmak,

• Kimse görmüyorken bile doğru olanı yapmak olabilir.

Başarının ne olduğuna yalnızca siz karar verirsiniz ve bu tanımı hayatınızın her döneminde değiştirebilirsiniz.

4. Yankı Odasından Çıkın: Onay Sesleri, Gerçeğin Sesi Değildir

Toplum, dev bir yankı odası gibidir. Aynı fikirler, aynı "doğrular" ve aynı başarı tanımları duvarlardan sekip durur. Bu odada kalabalığın onayı güvenli hissettirir, ancak sizi kendi sesinizden uzaklaştırır. Dışarı adım atın. O gürültünün sustuğu yerde, kendi değerlerinizin fısıltısını duyacaksınız. Sizi gerçekten siz yapan şey, popüler olanı tekrarlamak değil, kimsenin söylemediği kendi gerçeğinizi yaşamaktır.

5. Daha İyi Bir Hayat Seni Bekliyor, Ama Patikayı Değiştirmen Gerek

Herkes gibi yaşadığımızda, herkesin aldığı sonuçları alırız: stres, borç, anlamsız bir koşturmaca ve tatminsizlik. Eğer başkalarının sahip olamadığı bir huzur ve mutluluk istiyorsanız, başkalarının yapmadığı şeyleri yapmaya cesaret etmelisiniz. O kalabalık otoyoldan çıkıp kendi patikanızı oluşturduğunuzda, sizi bekleyen manzaranın ne kadar eşsiz olduğunu göreceksiniz.

6. En Büyük Pişmanlık 'Keşke' Demektir: Harekete Geçmekten Korkma

Mark Twain’e atfedilen o meşhur sözü hatırlayın: "Yirmi yıl sonra, yaptıklarınızdan çok yapmadıklarınızdan dolayı pişman olacaksınız." Araştırmalar da bu sözün ne kadar doğru olduğunu kanıtlıyor. O seyahate çıkmaktan, o kitabı yazmaktan, o işi kurmaktan veya kalbinizin sesini dinleyerek farklı bir şeye yatırım yapmaktan korkmayın. Korkunun veya "elalem ne der?" düşüncesinin hikayenizi yazmasına izin vermeyin.

7. Potansiyelini Ortaya Çıkar: Daha Azına Razı Olma

Siz bu dünyaya sadece uyum sağlamak ve kalabalığa karışmak için gelmediniz. İçinizde eşsiz bir potansiyel, sadece size ait tutkular, yetenekler ve deneyimler var. Bu dünyada sadece sizin çözebileceğiniz sorunlar, sadece sizin dokunabileceğiniz kalpler ve sadece sizin getirebileceğiniz bir iyilik var.

Herkesin yaşadığı sıradan hayatı yaşamak için bu potansiyeli asla boşa harcamayın. Asla, asla, asla daha azına razı olmayın.

Çünkü siz herkes gibi yaşamak zorunda değilsiniz. Hiçbir zaman değildiniz.

Zeynep Derin Köseoğlu

İletişim: zeynepkoseoglu@ekolojikevim.com.tr