top of page

Kültür Sanat Festivali ile Bir Günü Yaşamak

Güncelleme tarihi: 6 gün önce

Kültür Sanat Festivali ile Bir Günü Yaşamak

Bazı şehirler var ki sadece sokaklarında yürümek bile insanın içine başka bir enerji katıyor. Zaten büyüleyici olan şehir, atmosferine bir de bambaşka bir heyecan ekliyor; Kültür Sanat Festivali.


Şehirler kendilerine özgü dokuya sahip; sabah gün doğarken gökyüzünü süsleyen detaylar, taş sokaklar, masal gibi manzaralar, yöresel taşlardan yapılmış tek katlı yüzyıllık evler, tarih kokan doğal oluşumlar… Bu güzelliklerin üzerine festivalin rengarenk programı da eklenince ortaya tam anlamıyla bir kültür şöleni çıkıyor.


Festivalin en dikkat çeken yerlerinden birinin Pablo Picasso Sergisi olduğunu düşünüyorum. Toprakla ve seramikle ilgili özel bir yer olan müzenin, festivalde böylesine anlamlı ve renkli bir sergiye ev sahipliği yapıyor olması seni çok daha farklı bir dünyanın içine çekiyor.




Dünyaca ünlü sanatçının eserlerini, yerin altında büyüleyici bir atmosferde görme deneyimini yaşıyorsun. Oldukça keyifli ve yaşanılası bir deneyim. Picasso’nun çizgileri, renkleri ve formları burada bambaşka bir anlam kazanmış. Müzeyi gezerken hem sanatçının sıradışı dünyasına kendini buluyorsun hem de bulunduğun yerin tarih kokusunu hissediyorsun.


Festivalde yalnızca yetişkinler değil, çocuklar da düşünülmüş. Şehir merkezinde özel olarak hazırlanmış çocuk oyun alanları var. Özgürce koşmaları için rengarenk alanlar oluşturulmuş, atölyeler kurularak boyalar ve hamurlarla hayal güçlerini diledikleri gibi açığa çıkarmaları sağlanmış. Bazı çocuklar yüz boyama etkinliğinde minik bir kediye dönüşüyor, bazıları balonlarla oynuyor, bazıları ise oyun parkurlarında enerjilerini dışa vuruyor. 




İlerleyen saatlerde amfi tiyatroda çocuk tiyatroları oynanmaya başlıyor. Çocukların devasa bir masal kitabına girmelerini sağlayan bir kapı gibi. Renkli kostümler, canlı müzikler, interaktif sahneler… Çocuklar sahnedeki kahramanlara eşlik ederken yüzlerindeki gülümsemeleri görmek oldukça keyifli. Bazen bir oyun, bir çocuğun hayatında iz bırakır ya, bu tiyatrolar da öyle bir etki yaratıyor.


Akşam olunca, festivalin başka bir büyüsü başlıyor. Gün boyu gezerken gördüğün o eşsiz şehir manzarası geceye hazırlanıyor. Akşam konserleri günün en keyifli kapanışı oluyor. Kaya oluşumlarının arasında, açık havada, yıldızların altında müzik dinlemek… 


Sözcüklerle anlatması güç bir his. Bazen hafif bir caz melodisi dolaşıyor havada, bazen ritmi yüksek bir konser kimseye yerinde durma izni vermiyor. Dans etmeyi tercih edenler de var, sadece gözlerini kapatıp o anın tadını çıkarmak isteyenler de…


Ben böyle etkinliklerde en çok bir şehrin tüm ruhunu aynı anda hissedebilmeyi seviyorum. Gün içinde sanatla dolup taşmak, tarihle buluşmak, kültürü hissetmek. Akşam da müzikle, kahkahalarla, yeni tanıştığın insanlarla bir araya gelmek. 


Keşfedilmeye değer birçok şehir olduğunu düşünüyorum. Kültür Sanat Festivali ile de o keşif bambaşka bir boyuta taşınmış. Hem tarihi yapılar hem de modern sanat etkinlikleri iç içe. Gün içinde Picasso eserlerini incelerken, gün sonunda müzik dinleyebiliyorsun. Bir saat önce çocuk tiyatrosunda kahkahalara karışan sesler, biraz sonra bir sokak konserinde yeniden hayat bulup yankılanıyor.


Bulunduğun veya gittiğin şehirlerde böyle bir festival düzenlenirse, mutlaka bu festivale bir gününü ayırmanı tavsiye ederim. Müzelerde sergilenen sanatçıların eserlerini gör, çocuk oyun alanlarında çocukların neşesine ortak ol, amfi tiyatroda bir çocukla birlikte çocuk tiyatrosu izle, akşam da eğlenceli bir konserle günü kapat. Emin ol, döndüğünde bu günü anlatırken kelimeler yetersiz kalacak. Çünkü bazı deneyimler yaşandığında anlamlıdır, anlatıldığında değil.


Benim için bu tür etkinlikler, bir şehri en iyi şekilde tanımanın yollarından biri. Yapıtlarını görmenin yanında; o şehrin sesini, rengini, ritmini de duymak istiyorum. Kültür Sanat Festivali tam da böyle bir bütünlük sunuyor.


Belki aynı anda aynı yerde olduk. Sen Picasso sergisinde bir tablonun önünde durmuş incelerken, ben diğer köşedeki sergiyi inceledim. Sen konserin ilk notasında yerini alırken, ben de kalabalığın içinde müziğe kendimi bıraktım. Bazen yollar kesişir farkında olmadan. Kim bilir, belki bu festivalde de öyle olmuştur.


Mutlulukla kalın :) 


Gizem Görhan Yağmur




Comentarios

Obtuvo 0 de 5 estrellas.
Aún no hay calificaciones

Agrega una calificación
Sosyal Medya'dan takip et
  • Facebook
  • Instagram
  • X
LOGO R.png
Düşüncelerini Paylaş

​Email : info@ekolojikevim.com.tr

​​​

Haber Bültenimize Abone Olun • Kaçırmayın!

Abone olduğunuz için teşekkür ederiz!

bottom of page