Meşhur Yerlerde Gezmek Mi, Meşhur Yemekleri Yemek Mi?

Kimileri yeni yerler görmeyi sever. Şehrin simgesi haline gelen sokakları dolaşmak, müzeleri gezmek, o şehrin ruhunu yapıtlarında hissetmek, şahane bir görselliğe sahip olan manzaralarını izlemek ister. 

Kimileri de bambaşka bir heyecanı yaşamak... Yeni tatlar, farklı lezzetler. Yaptığı her tadım ile o şehrin geçmişini, kültürünü deneyimler. Bir şehri tanımanın en keyifli adımlarından biri lezzetli meşhur yemeklerini tatmaktır. Çünkü yemek yemek sadece karın doyurmak değil, aynı zamanda bir kültür yansımasına ev sahipliği yapmaktır. 

Bugün bu konu üzerinden sohbet etmek istiyorum. Meşhur yerleri görmek mi önceliğin olur, yoksa daha önce tadına bakmadığın yemekler mi? 

İkisi de başlı başına bir deneyim. Her şehrin kendine özgü bir kimliği ve lezzeti olduğuna inanıyorum. 

Ben tercih yapmak durumunda kaldığımda ikisinin de kesiştiği yerleri seçiyorum. Gezerken aynı zamanda geleneksel yemeklerini de tadabilirim. Kaldırım taşlarında adım attığım yerlerin özel lezzetlerinin beni karşılamasını çok seviyorum.

Gittiğim bir şehirde, onlarca hatta yüzlerce yıl öncesinde yaşamış insanların hayatlarından kalma izleri deneyimlemek oldukça kıymetli. Benim bugün keşif için gezdiğim, gördüğüm yerlerde bir zamanlar dolu dolu yaşamların var olduğunu bilmek çok ayrı bir his. Ne konuşuldu, ne kararlar alındı, hangi duygular sığdırıldı, seçimler yapılırken neler hissedildi, şu an benim dokunduğum duvarlara daha önce kimler dokundu, baktığım manzaraya kimler baktı? 

Yaşanmışlığı olan her yapıt küçük yaşlardan itibaren ilgimi hep çekmiştir. Müze, cafe, restoran, otel haline getirilen evler… Bir de bu yapıtlara onlarca yıl öncesinden çekilmiş bazıları siyah beyaz olan fotoğraflar asıldıysa… Yazarken bile yine gittim gezdiğim, gördüğüm o yerlere.

Bazı şehirlerin ruhani bir geçmişi var. Açık hava müzeleri, yeraltı şehirleri, dinlere göre ibadet yerleri, devasa yapıtlar, örneğine az rastlanır heykeller… O yerlere gittiğin an hissedersin içinde hareketlenen o enerjiyi. Tarif etmek istersin ama kelimelerin yeterli gelmediğini fark edersin, şu an benim de hissettiğim gibi. Bu yazıyı yazarken içimde beliren o duygu yoğunluğunu, değişen enerjiyi gözle görülür bir şekilde aktarmak isterdim. 

Gezdiğim her yerin tarihçesini öğrenmek en sevdiğim anlardandır. Kültürleri, inançları, yaşamları, hayatta kalma alışkanlıkları, toplum ve aile içi dinamikleri, yaşadıkları yılları, o yılların getirdikleri gibi birçok farklı konuda yeni bilgiler ediniyorum. 

Gizem Görhan Yağmur'un Kapadokya Gezisinden Fotoğraflar

Ben on yaşına kadar üç katlı müstakil bir evde yaşadım. Benden önce onlarca yıl başkalarına yaşam oluşturmuş cumbası olan ahşap bir ev. Beşiktaş’ta hala hayatta kalan nadir eski binalardan. Belli zamanlarda giderim, dışarıdan izlerim. Her gittiğimde farklı insanlar görürüm içinde. Benden sonra da birçok farklı aileye ev sahipliği yapmaya devam ediyor. Belki de o yaşlarımda farkında olmadan zihnime işlemeye başlayan farklı bir ilgi ve sempati oluştu.

Bir şehri gezmek güzeldir ama o şehri farklı tarafıyla da hissetmek istiyorsan, sofralarına oturman gerekir. Çünkü bazen bir yemek, koca bir şehri anlatır. Sadece tadıyla değil, o yemeği nerede yediğinle, nasıl servis edildiğiyle, o anki ruh halinle birlikte anlam kazanır. Çünkü bazı anılar; bir manzarada saklıdır, bazılarıysa bir tabakta.

Asıl önemli olan, nasıl bir insan olduğunla ilgili. Bazıları için gezmek ve keşfetmek daha büyük bir tutku. Adım atmadık yer bırakmadan şehirleri dolaşmak, her müzeye girmek, her tarihi yapıyı görmek onların olmazsa olmazı. Bazıları içinse seyahat, yavaş yavaş tadını çıkarmak demek. O yüzden onlar için bir yemeği sakince yemek, bir kahve eşliğinde sokaktan geçen insanları izlemek, şehri hissetmek daha önemli.

Sen kendini nasıl anlatırsın? Meşhur yerleri gezmeyi mi seversin, meşhur yemekleri yemeyi mi? Ya da tek bir seçim yapmadan benim gibi ikisini birden sevenlerden misin?

Belki de bir zamanlar birbirimizden habersiz, birlikte keşfetmişizdir aynı sokakları, aynı lezzetleri.

Mutlulukla kalın :)

Gizem Görhan Yağmur

İletişim: gizemgorhanyagmur@ekolojikevim.com.tr