top of page

Çevre Bilinci Neden Davranışa Dönüşmüyor? Okulda Öğrenip Evde Unuttuklarımız

Çevre Bilinci Neden Davranışa Dönüşmüyor?


Çevre sorunları, sadece bilim insanlarının, çevreci aktivistlerin, gelecek adına kaygılanan insanların değil, yöneticilerin, halkın, büyük küçük herkesin ortak sorunu ve gündemi olmak zorundadır. Doğamız, temiz hava, su ve yeşil alanlar bizlere miras değil, ödünç verilmiş bir haktır. Bu nedenle çevre bilinci, yalnızca okulda öğrenilen bilgilerle sınırlı kalmamalı; günlük yaşamda da davranışa dönüşmelidir.


Eğitimde davranışa dönüşmemiş öğretiler başarısız sayılır. Yani öğrencinin bir kulağından girip diğer kulağından uçup gitmiştir sözler. Kulağınıza küpe olsun denilen öğütler de iki adım sonra kaybolur gider.  Öğretmenler bir gün karşılık bulur umuduyla doğru olanı anlatmaya devam etseler de bir yerde yapılan yanlış okulda öğretilen ve okul sınırları içinde davranışa dönüşen davranışları, dışarıda sıfırlayıp tersine döndürebiliyor.


Peki ne olabilir bu yanlışlar? Neler oluyor da ilkokuldan liseye hatta üniversiteye kadar devam eden süreçte eğitimden geçen bireyler çevre bilinci konusunda sınıfta kalıyor?


Eğitimin ailede başladığı gerçeğini inkâr edemeyiz. İlk öğretmenler, ilk rol modeller her zaman ailedir. Okulda kazandırılan doğru davranışları aile nasıl oluyor da bozuyor? Çünkü ailesiyle piknik yapan çocuk; ebeveyninin, çöpleri piknik yaptığı alanda bıraktığını görüyor. Araçta seyir halindeyken, su şişesini arabanın camından fırlatan babasının davranışını gözlemliyor. Yere atılan sigara izmaritlerine tanık oluyor. Okulda öğretilenin tam tersini yapan aile büyükleri “böyle de olabilir”  mesajıyla kazanılan davranışın yıkılmasına zemin hazırlıyor. 


Çevre Bilinci Neden Davranışa Dönüşmüyor?

Çevre bilinci, bireysel değil toplumsal bir alışkanlıktır. Eğer yaşadıkları çevrede bu bilince uygun ortak davranışlar yoksa çocuğun öğrendiği davranışlar zayıflıyor. Sahilde yürürken denize atılan çöpleri görüyor, oturduğu bankın etrafını çekirdek dağına döndüren insanları, bir araya gelen gençlerin etrafa saçtığı içecek kutularını, cips paketlerini, çocuk bezlerini, konteyner etrafına gelişigüzel atılmış çöpleri… Kimse dikkat etmiyorsa ben neden edeyim düşüncesi, toplumun geneline uyma düşüncesini tetikleyerek öğrenilen davranışı bozabiliyor.


Okulda çevre bilinci;  derslerle, projelerle canlı tutulurken günlük yaşamda aynı hatırlatıcılar ve etkinlikler olmadığı için davranışlar zamanla körelebiliyor. Toplumsal yaşamda insanlara yaşadığı çevrenin önemi ve temizliği konusunda bilinç verecek etkinlikler, yarışmalar, hatırlatmalar bu bilinci canlı tutacak, insanlarda kalıcı olmasına yardımcı olacaktır.

Ayrıca ergenlik döneminde önemi artan arkadaş çevresinin tutumu da çevre bilinci üzerinde etkilidir. Arkadaşları çevreyi kirletecek davranışlar yaptığında onlara “uyum sağlama” adına öğrendiği davranışı bozma eğilimi o yaşlarda baskın hale geliyor.


Ve en önemlisi bizim gibi toplumlarda kanunlara uyma, nizamı sağlama, disiplin kazandırma zor olduğu için çevreyi kirletenlere belli yaptırımlar, cezalar hakkıyla uygulanmalı ki çevre bilincini davranışa dönüştürmeyen insanlar ceza ve yaptırım çekincesiyle yaşadığımız çevreye zarar vermesin.


Bu dünya hepimize ortak miras. Yaşadığımız yerden öncelikle kendimizden başlayarak; eğitimden sonra ailelerin, mahalle, belediye ve toplumun çevre bilincini desteklemesi, bu konuda ciddi önlemlerin alınması sorunun çözümü adına ilk ve önemli adımlar olacaktır.


Fatma Koşubaşı

Ekolojik Evim Yazarı



2 Yorum

5 üzerinden 0 yıldız
Henüz hiç puanlama yok

Puanlama ekleyin
Misafir
22 Eyl
5 üzerinden 5 yıldız

Fatma Hocam, kaleminize sağlık. Konuyu o kadar net ve güzellikle kaleme alıp paylaşmışsınız ki, başka hiç bir kelime ve cümleye gerek kalmamış. 👏🙏

Attila Özdemir

Düzenlendi
Beğen

Misafir
22 Eyl
5 üzerinden 5 yıldız

ailem bana bu bilinci verdiği için minnettarım

Beğen
bottom of page