top of page

Gıdalarımızdaki Kimyasalların Gerçek Bedeli Ne?

Gıdalarımızdaki Kimyasalların Gerçek Bedeli Ne?

Modern yaşamın hızıyla birlikte, paketlenmiş gıdalar ve tek kullanımlık ambalajlar gibi pratik çözümler hayatımızın vazgeçilmezi haline geldi. Raflardan aldığımız bir ürün veya yemek hazırlarken kullandığımız tek kullanımlık bir eldiven, hayatımızı kolaylaştıran küçük adımlar gibi görünüyor. Ancak yeni ve kapsamlı bir bilimsel rapor, bu gündelik kolaylıkların ardında yatan devasa ve büyük ölçüde görünmez bir bedel olduğunu gözler önüne seriyor. Gıda sistemimize sızan sentetik kimyasallar, hem sağlığımız hem de gezegenimiz için şok edici bir fatura çıkarıyor.


Kapsamlı rapor, gıda sistemimizdeki kimyasal kirliliğin boyutunu ve etkilerini dört temel bulguyla ortaya koyuyor.


Görünmez Fatura: Yıllık 2,2 Trilyon Dolarlık Sağlık Maliyeti


Raporun en çarpıcı bulgularından biri, gıda sisteminde yaygın olarak kullanılan sentetik kimyasalların yol açtığı inanılmaz maliyet. Ftalatlar, bisfenoller, pestisitler ve PFAS, yani 'kalıcı kimyasallar' gibi maddelere maruz kalmanın neden olduğu kanser, kısırlık ve nörogelişimsel bozukluklar gibi sağlık sorunlarının yıllık faturası 2,2 trilyon doları buluyor. Bu rakamın büyüklüğünü anlamak için, dünyanın halka açık en büyük 100 şirketinin toplam kârına kabaca eşit olduğunu düşünebilirsiniz. Bu devasa sağlık yüküne ek olarak, tarımsal kayıplar ve su güvenliği standartlarını karşılama maliyetleri gibi ekolojik etkiler için de yıllık 640 milyar dolarlık bir ek maliyet söz konusu.


Raporun belki de en endişe verici tespiti, kimyasalların insan nüfusu üzerindeki potansiyel etkisidir. Bulgulara göre, bisfenol ve ftalatlar gibi endokrin (hormon) sistemini bozan kimyasallara maruz kalma mevcut oranlarda devam ederse, 2025 ile 2100 yılları arasında 200 milyon ila 700 milyon daha az doğum gerçekleşebilir. Bu öngörü, kimyasal kirliliğin sadece bireysel sağlığı değil, aynı zamanda toplumların demografik geleceğini de ciddi şekilde tehdit eden bir saatli bomba olduğunu gösteriyor.


Gıdalarımızdaki Kimyasalların Gerçek Bedeli Ne?

Yeni Küresel Kriz: Kimyasal Kirlilik İklim Değişikliği Kadar Ciddi


Raporun yazarlarından biri olan, pediatri uzmanı ve Boston College'da küresel halk sağlığı profesörü olan Philip Landrigan, sorunun ciddiyetini net bir şekilde ifade ediyor. Landrigan'a göre kimyasal kirlilik, günümüzün en büyük tehditlerinden biri olarak kabul edilen iklim değişikliği kadar acil ve önemli bir küresel krizdir.


"Dünya gerçekten uyanmalı ve kimyasal kirlilik hakkında bir şeyler yapmalı. Kimyasal kirlilik sorununun en az iklim değişikliği sorunu kadar ciddi olduğunu iddia ediyorum."

Gördüklerimiz Sadece Buzdağının Görünen Kısmı


Bu rapor, etkileri en iyi araştırılmış ve en yaygın dört kimyasal grubuna (ftalatlar, bisfenoller, pestisitler ve PFAS) odaklanmış olsa da, bu kimyasallar büyük resmin sadece küçük bir parçasını oluşturuyor. Küresel pazarda 350.000'den fazla sentetik kimyasal bulunuyor ve bunların büyük bir çoğunluğunun insan sağlığı ve çevre üzerindeki etkileri hakkında çok az şey biliniyor. İlaçların aksine, endüstriyel kimyasalların piyasaya sürülmeden önce güvenlik testlerinden geçirilme zorunluluğu bulunmuyor ve etkileri nadiren izleniyor. Bu bilinmezlik, uzmanları en çok endişelendiren konulardan biri.


Gıdalarımızdaki Kimyasalların Gerçek Bedeli Ne?

Bu Gerçeklerle Ne Yapacağız?


Yeni rapor, gıda sistemimizin görünmeyen maliyetlerini göz ardı edilemeyecek rakamlarla ortaya koyuyor: trilyonlarca dolarlık sağlık yükü, gelecek nesilleri tehdit eden demografik riskler ve en az iklim değişikliği kadar ciddi bir küresel tehdit. Üstelik tüm bunlar, hakkında neredeyse hiçbir şey bilmediğimiz yüz binlerce kimyasalın var olduğu bir ortamda, buzdağının sadece görünen kısmı.

Gıda sistemimizin gerçek bedelini öğrendiğimize göre, hem bireysel hem de toplumsal olarak neyi değiştirmeye hazırız?



bottom of page