Kasımda Aşk Başkadır
- Gizem Görhan Yağmur

- 16 saat önce
- 2 dakikada okunur

Yine aylardan kasım. Yılın son iki ayı için geri sayımın başladığı günler. Kış mevsimini keyifli hale getiren değerli zamanlar.
Üşümeye başlayan eller, aylardan sonra dolaptan çıkarılan bereler - eldivenler - atkılar, camlara vuran yağmurun sesi, sokaklardan geçen bozacıların sesi, Eminönü - Sirkeci - Sultanahmet köşelerinden gelen kestane kokuları, buğulanan camlardan akan su damlaları, kar yağması ihtimalinin verdiği keyif. Sokaklarda, deniz kenarında yürürken soğuk havanın yarattığı üşüme, üşümenin etkisiyle yakınlardaki sıcak mekanlara oturma isteği, Beşiktaş - Kadıköy vapurunda denizdeki dalgaları hissettiğin anlar…
Herkesin kendine yakın hissettiği bir kasım hali var. Duygular, hisler, düşünceler… Yaklaşımlar, planlar, beklentiler… Kasımda aşk başkadır diye söylenmesinin nedeni belki de bunlardır.
Kasımda aşk neden başkadır? Aşk dediğimiz duygu zaten yeterince büyük bir duygu değil mi? Aşk her mevsime yakışmaz mı?
Aslında yazın sıcağında da güzel, ilkbaharın çiçekleriyle bütünleştiğinde de… Ama aylardan kasım olduğunda başka bir ahenge bürünüyor sanki. Havanın o kasım hali, hayatın yavaşlığı, belki de o hüzünlü ve puslu hali aşkı daha derin hissettiriyor. Kalbinin sesi, dışarıdaki kalabalıktan biraz daha fazla duyulur hale geliyor. Kendinle daha farklı bir iletişim halinde oluyorsun.
Kasım, yazdan sonbahara kalan hayallerle bir sonraki sene tekrar görüşmek üzere vedalaşmak gibi biraz. Hafif bir iç çekişle kabullenmek gibi bazı şeylerin geçtiğini, bittiğini. Vedalar, yeni başlangıçlara en çok yakışan zamanlardan biridir. Tam da bu yüzden oldukça değerlidir. Çünkü her bitiş biraz da hazırlıktır yeni olana. Aşka da böyle bir yerden alan açıyor kasım. Sade, gösterişsiz, samimi.
Yağmurların sıklaştığı, günlerin kısaldığı bu ayda biriyle yan yana yürümenin kıymeti artıyor. Sıcacık bir kahveyi paylaşmak, battaniyenin altında aynı filmi izlemek, sarılarak yürümek... Sıradan görünen şeyler daha da anlam kazanıyor. Aşkın büyük jestlerle değil, sessizce sarılıp ben buradayım diyebilmekle anlam kazandığına inanıyorum. Aşkın güzelliğinin, birlikte olduğun kişinin sendeki varlığını daha yüksek hissettirmesiyle ilgili olduğunu düşünüyorum.

Kasımda aşk başkadır çünkü insan kendiyle baş başa kaldığında daha çok ihtiyaç duyabiliyor paylaşıma. Sade sessizliğin ortasındaki bir diğer ses, yalnızlığın içinde bir eşlik. Aşk tam da orada ve kendince tam zamanında beliriyor.
Bazen bir kitapçıda denk gelmek, bazen yağmurlu bir günde aynı şemsiyenin altında olmak. Kasımda yaşanan aşk hikayeleri bir başka oluyor. Çünkü zamanın ruhuyla bütünleşiyor. Mevsimin o melankolik hali, aşka da farklı duygu ve anlam katıyor.
Kalın kazaklar, atkılar, yumuşacık bereler içinde birine aşık olmak başkadır. Fiziksel sıcaklık arayışı duygusal sıcaklığı da beraberinde getiriyor sanki. El ele tutuşmanın bile daha anlamlı olduğu zamanlar kasımda başlıyor.
Aşkın da doğası gereği bir derinliği vardır. Koşturmacanın azaldığı, doğanın yavaşladığı bu mevsimde o derinlik daha çok hissediliyor. Kasım, duyguların netleştiği, düşüncelerin şekillendiği bir ay gibi. Belki de bu yüzden aşk daha farklı taraftan, bakılmadığı görülmediği şekilde yaşanıyor. Gerçekliği, daha dokunur hale geliyor.
Kasımda yaşanan aşklar başkadır. Çünkü yazın coşkusuyla değil, kışın hazırlığıyla gelir. Dışarısı soğurken, kalbinin içi ısınır. Şairler boşuna dememiş, hüzünle karışık duygular en çok kasıma yakışır diye.
Kasım ayındayken, kendini daha farklı bir yerden dinle. Eğer içinde o küçük kıpırtı beliriyorsa, yeni bir başlangıcın eşiğinde olabilirsin ya da çoktan başlamış bir hikayenin varlığını fark etmek üzeresin. Kasımla birlikte gelen tüm duygulara, hislere kendinde yer ver. Onları fark etmek ve anlamak için kendine izin ver. Çünkü kasımda aşk başkadır.
Mutlulukla kalın :)
Gizem Görhan Yağmur
Ekolojik Evim Yazarı




Yorumlar