top of page

Sonbahar, İçe Dönüş Halinin Mevsimsel Anlatımı

Sonbahar, İçe Dönüş Halinin Mevsimsel Anlatımı

Bir rüzgar eser, pencereyi hafif aralar ve bir anda içeriyi sararan yaprakların kokusu kaplar. Sonbaharın geldiğini bize bir kez daha anlatır. Yazın yoğun sıcaklığı gitmiş, kışın keskin soğuğu henüz gelmemiştir. Bambaşka bir mevsimdir sonbahar. Kendine en çok yakışan yerden yaşatır kendini. Sessiz, yavaş, derin… Değişen sadece bir mevsim değil aynı zamanda bir duygu değişiyordur içinde. 


Sonbahar, içe dönüş halinin mevsimsel anlatımıdır benim için. Dışarının rengi pembe ve yeşillerden sarı ve kızıllara dönerken, ruhunu yaşattığın içerisi de farklılaşır. 


Sonbaharın insanın ruhuna iyi gelen bir yanı var. Sanki doğanın kendini yavaşlatmasıyla bizim de ritmimiz aynı şekilde yavaşlıyor. Yazın o koşuşturan haliyle karşılaştırınca sonbahar daha durgun, daha az konuşan ama daha çok hisseden bir hal. Sakinleşiyorsun. Yavaşlıyorsun. Daha derin ve sakin bir yerden görmeye ve yorumlamaya başlıyorsun. 


Sabah kalktığında havadaki o hafif serinlik, güneşin artık daha yumuşak vurması, yaprakların her gün biraz daha renk değiştirip dökülmesi... Bütün bu detaylar bir yandan geçiciliği hatırlatıyor, bir yandan güzel şeylerin doğal bir şekilde değişebileceğini, dönüşebileceğini… 

Ben sonbaharı biraz hüzünlü bulurum ama bahsettiğim o hüzün olumsuz taraftan değil. Diğer günlere göre biraz dalgın biraz sakin olursun. Hiçbir şey eksik değildir aksine hareketliliğin içinde gözden kaçırdığın yanlarına yönelirsin. Sonbaharın bana hatırlattığı hüzün hali işte bu. 


Bu mevsimde yürüyüşler daha derin, müzikler daha anlamlı geliyor. Sonbaharda kitap okuma isteğinin arttığını da düşünüyorum. Sıcacık bir içeceğin yanına alınan battaniyeyle cam kenarında oturmak, dışarıyı izlemek ve içinden geçenleri dinlemek. Kendinle baş başa kaldığın nadide anlardan. Başlı başına bir terapi gibi.


Sonbaharda zaman daha yavaş akar gibi geliyor bana. Dur biraz demeyi öğreniyoruz bu mevsimde. Acele etmek yok. Beklemek bile güzel. Her şey geçer, her şey dönüşür. Bu dönüşümün içinde bizim de dönüşmemiz gerekir. Biraz kabullenmek, biraz bırakmak. Belki de doğanın bu hali bize söyletiyor bunları.


Sonbahar, İçe Dönüş Halinin Mevsimsel Anlatımı

Tıpkı ağaçların yaptığı gibi. Yapraklarını bir bir bırakıyorlar, dökülmesine izin veriyorlar. Çünkü biliyorlar ki bu bir son değil, bir dönüşüm, yeni bir başlangıcın ilk adımları.


Sonbaharın bizim üzerimizdeki en büyük etkisinin düşünmeye davet etmesi olduğuna inanıyorum. İnsan ister istemez daha çok içine dönüyor, kendine dönüyor, geçmişe bakıyor, sorguluyor, anlamaya çalışıyor. Belki yazın kalabalığında bastırdığı duygular birer birer gün yüzüne çıkıyor. Yalnızlık hissi de olabilir, özlem de, umut da… Ama hepsi yerli yerinde. Sanki bu mevsimde kalp, uzun zamandır konuşamadığı duygularla baş başa kalıyor.


Sonbaharın bir diğer yanı da anılar. Sonbahar deyince çoğumuzun aklına okul yılları, ilk aşklar, sarı yaprakların arasında geçen sokaklar gelir. Belki ilk defa içimizi burkan bir vedanın mevsimidir sonbahar belki de hiç unutamadığımız bir buluşmanın. Bu yüzden bu mevsim biraz nostalji de getiriyor yanında. İnsan kendine dönünce geçmişe de uğramadan edemez.


Sadece hüzün değil bu mevsimin içinde olan. Daha çok huzur var içinde. Her şeyin yavaşladığı zamanlarda gözden kaçırdığımız şeyleri fark etmeye başlıyoruz. Gökyüzünün turuncu hali, yürürken ayaklarımızın altında çıtırdayan yapraklar, şehrin renkli kıyafetlerini çıkardığı günler... Hepsi küçük ama kalbe dokunan bir o kadar da değerli detaylar. Yaz biterken başka bir ben geliyor yerine.


Sonbahar, İçe Dönüş Halinin Mevsimsel Anlatımı

Bana kalırsa sonbahar, duygulara izin vermekle ilgili. Ne hissediyorsan onunla kalmayı öğrenmek gibi. Mutluysan tadını çıkarmak, üzgünsen kabul etmek, yalnızsan kendinle arkadaş olmak… 


Sonbahar öğretici bir mevsim. Dışarıda dökülen yapraklarla birlikte içimizde neler dökülüyorsa, onlara da şefkatle bakmayı öğretiyor.


Bence değerli etkilerinden biri de umut. Evet umut. Hüzünlü ve sakin bir havayla birlikte gelen, içinde umut taşıyan bir mevsim sonbahar. Çünkü doğa biliyor ki, dökülen yaprakların ardından bir gün yeniden doğacak, yeşerecek. Ne kadar solgun görünürse görünsün, bir gün güneş yeniden yakacak toprağı. 


Biz de aynı sonbahar gibi önce yapraklarımızı dökeceğiz. Sakinleşeceğiz. Durulacağız. Sonra döküldüğümüz yerden bir gün yeniden bir filiz çıkacak. Biz yeniden yeşereceğiz. 


Mutlulukla kalın :)


Gizem Görhan Yağmur

Ekolojik Evim Yazarı



Yorumlar

5 üzerinden 0 yıldız
Henüz hiç puanlama yok

Puanlama ekleyin
bottom of page