Başarmak Sonuç Değil, Bir Süreçtir

Başarmak… Ne tuhaf, ne derin bir kelime aslında. Dışarıdan bakınca sanki sadece bir hedefe ulaştığında olur gibi duruyor ama bence o kadar basit değil. Başarmak, sadece bir işi tamamlamak değil; içimizde kıpır kıpır eden bir hissin, bazen gözyaşına bazen kahkahaya dönüşmesidir.

Uzun zamandır hayalini kurduğun bir şeyi düşün. Belki küçük bir şey gibi görünür başkalarına. Mesela sabah erkenden kalkmak, belki ilk kez kalabalık bir yerde konuşmak, belki de sadece kendine söz verdiğin bir şeyi tutmak. Ama senin için ne kadar büyük, ne kadar değerli olduğunu bir tek sen bilirsin. İşte o an geldiğinde, başardığını fark ettiğinde, içinde kocaman bir rahatlama hissedersin. Yaptım dersin, hem sessizce hem gururla.

Başarmak, sadece sonuca ulaşmak değil bence. O sürecin ta kendisi.

Yorulduğun anlar, vazgeçmek istediğin dakikalar, içinden “ben yapamam” dediğin geceler… Hepsi başarmanın içinde gizli. Zaten öyle olmasa bu kadar kıymetli olur muydu? Kolay gelse, herkes her şeyi başarsa, belki de bu kadar kıymetli hissettirmezdi. Ama emek verdiğin, yeri geldiğinde ağladığın, belki pes etme noktasına geldiğin bir şeyin sonunda başarı elde ettiysen, işte o zaman başka oluyor.

Başardığında değişen şey sadece dış dünya olmuyor. Asıl değişim içeride başlıyor. Kendine inanmaya başlıyorsun. Bir adım atabildiğini görünce, ikinci adımı atmak daha kolay oluyor. “Ben yapabiliyorum” hissi yerleşmeye başlıyor içine. Bu da domino taşı gibi, diğer alanlara yayılıyor. Bir gün bir işi başardığında, bir bakıyorsun ki aslında hayatının başka bir köşesinde de daha güçlü yürümeye başlamışsın.

Bence başarmanın en güzel yanlarından biri, o küçücük ilerlemelerin insanın ruhunu beslemesi. Kimse görmese de, alkışlamasa da, içten içe kendi sırtını sıvazlamak. Hani kimsenin fark etmediği bir zaferin olur bazen. Sessizce, kendi içinde bir şeyleri aştığını bilirsin. İşte o zaferler en değerlileridir. Çünkü onlar seni büyütür, olgunlaştırır.

İlginç olan şu ki, başarma duygusu sadece bitiş çizgisini geçince gelmiyor.

Bazen yolun ortasında bile hissediyorsun onu. Bir şeye emek verirken, bir sorunu çözerken, bir adım daha ileri gittiğinde. Çünkü bazen bir başarıyı başkalarının tanımladığı şekilde yaşamak yerine, kendi iç ölçütlerinle yaşarsın. O yüzden herkesin başarma hali kendine özgüdür. Kimine göre büyük bir sunumu başarıyla tamamlamaktır, kimine göre bir saksı çiçeğini ilk kez soldurmadan büyütebilmektir.

Ama kabul edelim, başarmak bazen yalnız bir süreçtir. Çünkü sadece sen bilirsin ne kadar mücadele ettiğini, nelerden vazgeçtiğini, hangi korkularla yüzleştiğini. Başarı geldiğinde insanlar sonucu görür ama sen süreci bilirsin. Bu yüzden başarı, bazen sadece seninle senin arandadır. O ilişki, en kıymetli ilişkilerden biridir.

Başarmak aynı zamanda cesaret işidir. Çünkü bir şeyi başarmak için önce denemen gerekir. Risk alırsın, belirsizliğe adım atarsın. Bazen kaybedersin. Ama denemeden kazanmak mümkün mü? Her başarının altında görünmeyen kocaman bir cesaret vardır. İnsan her defasında içinde biraz daha güç hisseder.

Bir diğer tarafı da; başarmak sadece bireysel bir şey değil. Bazen birinin sana olan inancı da seni başarıya taşır. Yanında duran, sana destek olan bir dost, bir öğretmen, bir aile üyesi. O insanlar, sen düştüğünde elinden tutar. O başarı, sadece senin değil, onların da olur. Bu yüzden başarı dediğimiz şey bazen çokça sevgidir, paylaşmaktır, beraber yürümektir.

Photo by Guille Álvarez on Unsplash

Sonuçta başarmak, sadece bir madalya, bir takdir ya da bir unvan değildir. Kendini aşmaktır. Kendi gölgeni geçmektir. Başkalarının senden beklentilerini değil, kendi beklentilerini gerçekleştirmektir. Belki de en güzeli, “ben buradayım ve elimden gelenin en iyisini yaptım” diyebilmektir.

İşte bu yüzden, başarmak insana umut verir. Güven verir. Geleceğe daha güçlü bakmasını sağlar. Çünkü bilirsin ki bir kez başardıysan, yine yapabilirsin. Belki farklı şekillerde, belki farklı zamanlarda. Ama içindeki o güç, o inanç hep seninledir.

Başardığın zaman sadece kendin için değil, başka insanlar için de ilham olursun. Senin hikayen, bir başkasının motivasyonu olur. Bu yüzden başarı sadece bir sonuç değil, bir etki alanıdır. İçinden taşar, çevrene yayılır.

Küçük ya da büyük fark etmez, başardığın her anı kutla. Kendine sıkı sıkı sarıl. Çünkü her başarı, senin zaferindir. Bu hayat yolculuğunda, her adım kıymetlidir.

Senin için başarının tanımı nedir? Başarı ile motivasyonun arasında bir ilişki olduğunu düşünüyor musun? Düşüncelerini bizimle de paylaşmanı çok isterim, belki bu yazıyı okuyan birinin motivasyonu da sen olursun 💜

Mutlulukla kalın :)

Gizem Görhan Yağmur

İletişim: gizemgorhanyagmur@ekolojikevim.com.tr