top of page

Negatif Düşüncelerle Savaşmayı Bırakın: Zihinsel Özgürlük İçin 3 Ezber Bozan Kural

Negatif Düşüncelerle Savaşmayı Bırakın: Zihinsel Özgürlük İçin 3 Ezber Bozan Kural

O bitmek bilmeyen iç sesler... Geleceğe dair endişeler, geçmişe dair pişmanlıklar ve kendimize yönelttiğimiz o acımasız eleştiriler. Zihnimiz, davetsiz misafirlerle dolu gürültülü bir eve dönüştüğünde, içgüdüsel olarak yaptığımız ilk şey onlarla savaşmaktır. "İyi düşün, pozitif ol" baskısıyla o misafirleri kapı dışarı etmeye çalışırız. Peki ya bu savaş, aslında onları daha da güçlendiriyorsa? Ya çözüm, savaşmakta değil, kapıyı aralayıp onlarla barışmakta gizliyse? Bu yazı, zihnimizle kurduğumuz bu yorucu ilişkiyi kökten değiştirecek, ezber bozan üç fikir sunuyor.


1-Düşüncelerinle Savaşma, Onları Misafir Et


"Negatif düşünürsen negatiflikleri çekersin." Bu öğretiyle büyüdük. Ancak modern psikoloji, özellikle Kabul ve Kararlılık Terapisi (ACT) gibi yaklaşımlar, bize tam tersini söylüyor. Amaç, olumsuz düşünceleri yok etmek değil, onlarla olan ilişkimizi değiştirmektir.


Bir an için zihninize "değersizim" düşüncesinin geldiğini hayal edin. Geleneksel yöntemler, bu düşüncenin yanlış olduğunu kanıtlamak için savaşmanızı söyler. ACT ise der ki: "Bırak o düşünce orada dursun. O sadece bir düşünce, sen değilsin." O düşünceye bir misafir gibi davranın. Ona çay ikram edin, ne anlatmak istediğini dinleyin ve sonra gitmesine izin verin. Düşüncelerle savaştığınızda, onlara güç verirsiniz. Onları birer misafir olarak ağırladığınızda ise, üzerinizdeki kontrollerini yitirirler. Bu size, her türlü duyguya rağmen hayatınıza devam etme gücü olan "psikolojik esnekliği" kazandırır.


2-Düşünerek Değil, Harekete Geçerek Çöz


Zihnimiz endişelerle dolu bir düğüme dönüştüğünde, içgüdüsel olarak yaptığımız şey daha fazla düşünmektir. Ancak bu analiz döngüsü, genellikle düğümü daha da sıkılaştırmaktan başka bir işe yaramaz. Zihninizdeki en kötü senaryolarla boğuşurken, atacağınız küçücük bir adım bile tüm denklemi değiştirebilir.

Unutmayın, zihnimizdeki felaket senaryoları "ilgi alanımızda" olabilir ama "etki alanımızda" değildir. Onları kontrol edemeyiz. Oysa "bir e-posta atmak," "bir telefon açmak," "10 dakika yürüyüşe çıkmak" gibi küçük eylemler tamamen bizim etki alanımızdadır. Ve bir eylem, her zaman bir sonraki eylemi tetikler. Endişe döngüsünü kırmanın en güçlü yolu, düşünce girdabından çıkıp, değerleriniz doğrultusunda atacağınız o ilk, küçücük adımı atmaktır.


Negatif Düşüncelerle Savaşmayı Bırakın: Zihinsel Özgürlük İçin 3 Ezber Bozan Kural


3-"Kaçış" Sandığın Şey, Belki de En Anlamlı Eylemindir


Video oyunları oynamak, saatlerce bir hobiyle uğraşmak veya bir dizinin dünyasında kaybolmak... Toplum bu tür aktiviteleri genellikle "gerçek hayattan kaçış" olarak etiketler. Peki ya bu etiketleme, büyük bir yanılgıysa?


Yeni bir akademik çalışma, rol yapma oyunu (RPG) oyuncularının psikolojisini incelediğinde şaşırtıcı bir sonuçla karşılaştı. Bu oyuncuların "değer odaklı yaşam" puanları, oynamayanlara göre daha düşüktü. İlk bakışta bu, onların anlamsız bir hayat sürdüğünü düşündürebilir. Ancak araştırmacılar, çok daha derin bir olasılığa işaret ediyor: Belki de bu insanlar, hayatın her alanında "dengeli" olmaya çalışmak yerine, kendileri için en önemli olan birkaç değere (yaratıcılık, sosyalleşme, problem çözme gibi) tutkuyla odaklanıyorlardır.


Bu, ezber bozan bir bakış açısıdır. Dışarıdan "verimsiz bir kaçış" gibi görünen bir aktivite, o kişi için aslında en derin değerleriyle bağlantı kurduğu, ruhunu besleyen ve ona anlam katan en önemli eylem olabilir. Bir davranışı etiketlemeden önce, o davranışın kişinin hayatında hangi anlama hizmet ettiğini sormak gerekir.


Zihinsel Haritanı Yeniden Çiz


Zihnimizle olan ilişkimizi yönetmek, bir savaş kazanmak değil, daha işlevsel bir harita çizmektir. Bu yeni haritanın ilk adımı, olumsuz düşüncelerle savaşmayı bırakmaktır. İkincisi, düşünce girdaplarından küçük eylemlerle çıkmaktır. Ve üçüncüsü, kendimize ve başkalarına "kaçış" gibi görünen aktivitelerin, aslında en derin değerlerimize giden bir yol olabileceğini hatırlamaktır.

Peki, sizin 'kaçış' olarak etiketlediğiniz ama aslında en derin değerlerinizle bağlantı kurmanızı sağlayan bir aktiviteniz var mı?


Zeynep Derin Köseoğlu

Ekolojik Evim Yazarı



Yorumlar

5 üzerinden 0 yıldız
Henüz hiç puanlama yok

Puanlama ekleyin
bottom of page