Sabırsızlık: Modern Yaşamın Yaygın Refakatçisi
- Zeynep Derin Köseoğlu

- 29 Tem
- 3 dakikada okunur

"Nasıl daha sabırlı bir insan olabilirim?" Bu, günümüzün hızlı tempolu dünyasında birçoğumuzun kendine sorduğu bir soru. Kolayca hayal kırıklığına uğruyor, öfkeleniyor, sabırsızlanıyor ve sinirleniyoruz. Bu durum, sadece iç huzurumuzu değil, aynı zamanda ilişkilerimizi de olumsuz etkiliyor. Peki, bu sabırsızlık hissi nereden geliyor ve ondan nasıl kurtulabiliriz?
Sabırsızlık, birçok farklı şekilde kendini gösterebilir:
Hızlı Sonuç Beklentisi: Bir projede, yeni bir alışkanlıkta veya bir öğrenme sürecinde anında ilerleme kaydetmek isteriz. İşler umduğumuzdan daha uzun sürdüğünde hayal kırıklığına uğrarız.
Başkalarına Karşı Sabırsızlık: Birine bir şey öğretirken hemen anlamasını bekleriz veya bir ekip projesinde başkalarının bizim hızımızda hareket etmemesi bizi sinirlendirir.
Büyüme Evresinden Kaçış: Aslında tüm bu sabırsızlıkların altında yatan temel nedenlerden biri, "büyüme evresinin" getirdiği dağınıklığı ve rahatsızlığı sevmememizdir.
Bu durumlar size de tanıdık geliyorsa, yalnız değilsiniz. Daha sabırlı bir insan olmanın yollarını birlikte keşfedelim. Ancak bir uyarı: Sabır geliştirmek, biraz... sabır gerektirir! Bu, bir gecede değişecek bir özellik değil, pratik ve farkındalık gerektiren bir yolculuktur.
Neden Sabırsızız? Meselenin Özüne İnmek
Daha sabırlı bir zihniyete geçiş yapabilmek için önce sabırsızlığımızın nedenlerini anlamamız gerekir. Genellikle sabırsızız çünkü istediğimiz şeyi hemen şimdi isteriz. Hızlı sonuçlar, anında ilerleme, hemen uzmanlaşma... Öğrenme sürecinin o sancılı, acemilikle dolu kısmını atlayıp direkt olarak bir şeyde "iyi olma" noktasına varmak isteriz.
Başka bir deyişle, dağınık ve belirsiz büyüme aşamasını deneyimlemekten hoşlanmayız. Bir inşaatın karmaşasını yaşamak yerine bitmiş bir evi, bir acemi olmanın zorlukları yerine bir uzmanın rahatlığını isteriz. Eğer bu büyüme aşamasından ve onun getirdiği rahatsızlıktan kaçınırsak, aslında büyümenin kendisinden de mahrum kalırız.
Bu durum sadece kendimize karşı değil, başkalarına karşı da geçerlidir. Tıpkı kendi büyüme sürecimize karşı anlayışlı olmadığımız gibi, başkalarının büyüme sürecine karşı da anlayışsız olabiliriz. Onlardan da her şeyi mükemmel bir şekilde yapmalarını bekleriz.
Zihniyette Bir Değişim: Hoşgörü ve Güzelliği Görme Sanatı
Peki bu anlayışla, daha fazla sabrı nasıl geliştirebiliriz? Cevap, kendimiz ve büyüme sürecinden geçen diğer herkes için (ki bu hepimizi kapsar) biraz hoşgörü geliştirmekte yatıyor.
Bu da, büyüme sürecinde olmanın getirdiği rahatsızlığı tolere etmeyi öğrenmek anlamına gelir. Bir acemi olmak ve sürekli hata yapmak rahat değildir. Bir şey inşa ederken ortalığın dağılması rahat değildir. Bu rahatsızlıktan kaçma isteğimiz, sabırsızlığımızın en büyük nedenlerinden biridir.
Peki, bu rahatsızlığı tolere etmeyi nasıl öğrenebiliriz? Cevap, zihniyetimizi değiştirmekte gizli:
Büyümenin ve öğrenmenin içindeki güzelliği görmeyi öğrenerek.
Hatalardaki Güzellik: Hata yapmak, öğrenmenin gerçekleştiği yerdir. Hatalarımızda bir güzellik bulabilir miyiz?
Acemilikteki Güzellik: Acemilik, her şeyin mümkün olduğu o başlangıç noktasıdır. Bir acemi olmanın getirdiği potansiyelde bir güzellik bulabilir miyiz?
Dağınıklıktaki Güzellik: Dağınıklık, yaratıcılığın doğduğu yerdir. O karmaşanın içinde bir güzellik bulabilir miyiz?
Yavaşlıktaki Güzellik: İstediğimiz kadar hızlı hareket etmemekte de bir güzellik vardır. Yavaşlıkta, merakımızı derinleştirebilir ve anın tadını çıkarabiliriz.

Sabır Pratiği Nasıl Yapılır? Adım Adım Bir Rehber
Bu yeni zihniyet yapısını (büyümenin, öğrenmenin, yavaşlığın ve dağınıklığın güzelliğini görme) geliştirmeye karar vererek işe başlayın.
Fark Et: Gün içinde sabırsızlık hissettiğiniz anları fark etmeye çalışın. Hızlı hareket etmek istediğinizde, hemen sonuç beklediğinizde, başkalarının sizin temponuzda ilerlemesini istediğinizde...
Dur ve Nefes Al: Sabırsızlığı fark ettiğinizde, bir anlığına durun ve derin bir nefes alın. Bu anı, dağınıklığın içindeki güzelliği bulmak için bir fırsat olarak görün.
Yavaşla ve Düşün: Bir an için yavaşlayın ve o anki durumda (büyüme, öğrenme, dağınıklık, hatalar, acemilik, yavaşlık) ne gibi bir güzellik bulabileceğinizi düşünün.
Başkalarına Hoşgörü Göster: Sabırsızlığınız başka bir kişiye yönelikse, onun da bir büyüme sürecinde olduğunu hatırlayın. Onun sürecinde ne gibi bir güzellik bulabilirsiniz? Ona karşı da hoşgörü geliştirin.
Sabırlı olmak, duygularımızı bastırmak veya pasif olmak anlamına gelmez. Aksine, hayatın doğal ritmini ve büyüme sürecinin kaçınılmaz dağınıklığını kabul etmektir. Bu, kendimize ve başkalarına karşı daha şefkatli olmayı, hatalardan öğrenmeyi ve sürecin kendisinden keyif almayı içerir.
Unutmayın, en güzel çiçekler bile zamanla ve sabırla açar. Bu yeni bakış açısını pratik ettikçe, sadece daha sabırlı bir insan olmakla kalmayacak, aynı zamanda hayatın her anındaki o gizli güzellikleri daha derinden takdir etmeye başlayacaksınız.
Zeynep Derin Köseoğlu
İletişim: zeynepkoseoglu@ekolojikevim.com.tr




Yorumlar