top of page

Çaresizlikten Güce: "Kurban Modu" Zihniyetini Kırmanın Yolları

Güncelleme tarihi: 14 Tem

Çaresizlikten Güce: "Kurban Modu" Zihniyetini Kırmanın Yolları

Fark edilmesi zor ama hayatımızı derinden etkileyen bir zihniyet var: Kendimizi çaresiz veya güçsüz hissettiğimiz anlar. Eğer sıklıkla bunalmış, hayal kırıklığına uğramış, öfkeli, kırgın veya savunmacı hissediyorsanız, eğer başkalarının eylemlerinden veya eylemsizliklerinden inciniyorsanız ya da her şeyin kontrolden çıktığını düşünüyorsanız... Büyük olasılıkla, bir tür çaresizlik veya güçsüzlük hissi yaşıyorsunuz.


Buna genellikle "kurban modu" da denir. Bu, olayların bize karşı işlendiği, bizim kontrolümüz dışında geliştiği ve bizim bu durumda sadece bir mağdur olduğumuz inancıdır. Bu bir eleştiri değil; hepimiz insanız ve zaman zaman incindiğimizde veya kontrolümüzü kaybettiğimizde böyle hissederiz.

Elbette, o bölümü madde madde yerine daha detaylandırılmış ve akıcı bir metin haline getirebilirim:


Ertelemeden Mükemmeliyetçiliğe: Çaresizlik Zihniyetinin Günlük Hayattaki Yansımaları


Bu "kurban modu" veya çaresizlik zihniyeti, genellikle soyut bir kavram gibi görünse de, aslında günlük hayatımızdaki birçok zorluğun ve olumsuz davranış kalıbının altında yatan görünmez bir kök gibidir. Farkında olmadan, bu zihniyetin yansımalarını çeşitli şekillerde deneyimleriz.


Örneğin, bunalmışlık hissi, bu zihniyetin en yaygın yüzlerinden biridir. Yapılacak işler listesi bir dağ gibi büyüdüğünde ve her şeyde geride kaldığımızı hissettiğimizde, aslında bu durumla başa çıkamayacağımıza dair bir çaresizlik içindeyizdir. Bu, sadece bir yoğunluk hali değil, kontrolü kaybetme ve durumu değiştiremeyeceğimize dair bir inançtır.


Bu bunalmışlık hissi, bizi genellikle erteleme ve kaçınma davranışlarına iter. Zorluklarla doğrudan yüzleşmek yerine, dikkatimizi dağıtacak daha kolay aktivitelere (sosyal medyada gezinmek, dizi izlemek vb.) yöneliriz. Bu, anlık bir rahatlama sağlasa da, temelde yatan "bunu yapamam" çaresizliğini pekiştirir ve sorunların daha da büyümesine neden olur.


İlginç bir şekilde, mükemmeliyetçilik ve kontrolcülük de bu zihniyetin bir başka dışavurumudur. Hayatın büyük ve kontrol edemediğimiz alanlarındaki kaygımızı ve güçsüzlük hissimizi, kontrol edebileceğimiz küçük detaylara aşırı odaklayarak telafi etmeye çalışırız. Bir projenin her detayının kusursuz olması veya evdeki her şeyin milimetrik bir düzende olması, aslında hayatın genelindeki belirsizlikler karşısında hissettiğimiz çaresizliğe bir tepkidir.


Benzer şekilde, aşırı çalışma ve tükenmişlik de durumun kontrolünü ele alma çabasının bir sonucu olabilir. Kontrolü kaybettiğimizi hissettiğimizde, daha fazla çalışarak, daha fazla çaba göstererek gücü yeniden ele alabileceğimize inanırız. Ancak bu çaba, genellikle kendi sınırlarımızı aşmamıza ve sonunda fiziksel ve zihinsel olarak tükenmemize yol açar.

Çaresizlikten Güce: "Kurban Modu" Zihniyetini Kırmanın Yolları

Bu zihniyet aynı zamanda değişimde zorlanma olarak da karşımıza çıkar. Kötü bir alışkanlığı bırakmak veya yeni bir rutin oluşturmak istediğimizde, içimizdeki "zaten başaramam", "daha önce de denedim olmadı" sesi, güçsüzlük inancından beslenir. Değişimi gerçekleştiremeyeceğimize dair bu derin inanç, en büyük engelimiz haline gelir.


Tüm bu süreçlere, genellikle acımasız bir öz eleştiri ve öz şüphe eşlik eder. Kendimizi sürekli olarak yetersiz bulur, en küçük hatamızda bile sert bir şekilde yargılarız. Bu, aslında kendi gücümüze ve yeteneklerimize olan inancımızın ne kadar zayıfladığının bir göstergesidir.


Ve son olarak, içimizdeki bu güçsüzlük hissini yönetemediğimizde, enerjimizi dışarıya yöneltir ve kontrol edemediğimiz durumlar için başkalarını eleştirme veya suçlama eğilimine gireriz. Bu, sorumluluğu dışsallaştırarak kendi çaresizlik hissimizle yüzleşmekten kaçınmanın bir yoludur.


Peki, bu kadar derinlere kök salmış ve hayatımızı bu denli etkileyen bu çaresizlik ve güçsüzlük zihniyetinden nasıl çıkıp, hayatımızın kontrolünü yeniden ele alabileceğimiz daha güçlendirici bir duruma geçebiliriz?


Güçlenmeye Giden Yol: 3 Adımda Hikayenizin Yazarı Olun


Güçlenmiş bir duruma geçiş, bir anda olmaz; bu, bilinçli bir zihniyet değişimi ve pratik gerektirir. İşte bu yolculukta atabileceğiniz üç önemli adım:


1. Duyguları Kabul Etmek: Kendinize Şefkat Gösterin


Atılması gereken ilk ve en önemli adım, güçsüzlük veya çaresizlik hissetmenin yanlış bir şey olmadığını kabul etmektir. Bazen kurban gibi hissetmek, incinmek, bunalmak veya hayal kırıklığına uğramak insan olmanın bir parçasıdır. Bu duyguları bastırmaya veya kendinizi bunun için yargılamaya çalışmak yerine, kendinize karşı lütuf ve şefkat gösterin. Bunların sadece geçici duygular ve deneyimler olduğunu fark edin. Kendinize biraz sevgi, biraz ilgi göstermek ve o anki duyguyu hissetmenize izin vermek, aslında kontrolü ele almaya başladığınız ilk andır.


2. Sorumluluk Almak: %100 Sizin Hatranız Olmasa Bile...


İkinci adım, hayatınızda olanların sorumluluğunu üstlenmektir. Bu, her şeyin sizin suçunuz olduğu anlamına gelmez. Ancak, tam sorumluluk alarak (olayların %100'ü sizin kontrolünüzde olmasa bile), gücünüzü geri almaya başlarsınız. Olayların "başınıza gelmesi" yerine, "sizin tarafınızdan" yönetilebileceği fikrini benimsemek, kurban rolünden çıkıp hikayenin yazarı rolüne geçmenizi sağlar. Hikayenin kurbanı değil, yazarı olduğunuzda, kalemi elinize almış olursunuz.

Çaresizlikten Güce: "Kurban Modu" Zihniyetini Kırmanın Yolları

3. Kontrol Edebileceğinize Odaklanmak: Küçük Adımların Gücü


Son olarak, enerjinizi kontrol edemediğiniz şeyler yerine, kontrol edebildiğiniz alanlara odaklayın. Başkalarının eylemlerini, hava durumunu veya küresel olayları kontrol edemeyiz. Bu alanlara odaklandığımız sürece kendimizi çaresiz hissetmeye devam ederiz.


Peki, neyi kontrol edebilirsiniz?


  • Kendi sözlerinizi ve eylemlerinizi: Tepkilerinizi, seçimlerinizi ve davranışlarınızı yönetebilirsiniz.

  • Bakış açınızı: Olaylara nasıl baktığınızı ve onları nasıl yorumladığınızı değiştirebilirsiniz.

  • Minnettarlığınızı: Mevcut durumda bile minnettar olabileceğiniz şeylere odaklanabilirsiniz.


Hikayenizin yazarı olarak kendinize şu soruyu sorun: "Dünyada ne yaratmak istiyorum? Hemen şimdi, bugün, hayatımda neyi değiştirebilirim?"

Bu süreçte zihninizden "çok zor", "çok fazla", "şeyleri kontrol edemiyorum" gibi itirazlar yükselebilir. Bunların, çaresizliğin eski zihniyetinden kaynaklandığını fark edin. Bunun yerine, yapabileceğiniz küçük eylemlere odaklanın. Atabileceğiniz o bir küçük adım nedir? Birer birer, adım adım neyi değiştirmeye başlayabilirsiniz?


Bu sorulara odaklanarak ve küçük adımlar atarak hayatınızın yazarı olursunuz. Kendinizi güçlenmiş hissetmeye başlarsınız çünkü kontrolün sizde olduğu alanları yönetmeye başlarsınız. Kurban modundan çıkıp, kendi hikayenizi yazan kahraman olmak, bir zihniyet değişimiyle mümkündür. Bu yönde ilerlemek için bugün atabileceğiniz o ilk küçük adım ne olabilir?


Zeynep Derin Köseoğlu


Yorumlar

5 üzerinden 0 yıldız
Henüz hiç puanlama yok

Puanlama ekleyin
bottom of page